30 Haziran 2010

Tecrübelerimle Sabitlediklerim


Konumuz yaşamdan neler öğrendik?

Şimdi düşünüyorum da ben doğuştan boş bir levha mıydım.? Hiçbir şey getirmedim mi dünyaya gelirken? Eğer öyleyse zaten her öğrendiğim şeyi hayattan öğrenmiş oluyorum. Yok eğer doğuştan getirdiğim bir şeyler de varsa onlar ne, tahmin ettiğimiz gibi yeme içme zımbırtılarıysa onun konumuzla ilişkisini kurmam saçma mı olur?
Evet ben boş bi levhaydım diyelim neler öğrendik.?
  • Öncelikle karşındakinin zekasına bakacaksın sonra kaç yaşında olduğunu soracaksın zekası ile yaşı arasındaki durumu analiz edip onu hayatında isteyip istemediğine karar vereceksin. Sevgili olarak değil canım hemen aklınız ona gidiyor, arkadaş olsun.
  • Babana güvenebilirsin ama bir yere kadar. En azından güvenmediğini belli etme bari.
  • Borç isteme, kimsenin parası yok çünkü.
  • Yapışkan bir erkeği başından savmak istiyorsan ondan borç iste. Anında siliyor.
  • Onlar kötü diye sen de kötü olma be, boşverrr..!
  • Dost dost diye nicesine sarılacağına gel bize bazı bazı.
  • Severken ayrıl kendine saygın olsun.
  • Bir insanı nasıl kazandıysan öyle kaybetmekten korkarsın. Yanlış yerlerde, yanlış şekilde bulma insanları. Doğru insan olsa bile yanlış insan olduğunu düşünüp güzel bir fırsatı kaçırabilirsin.
  • Hiç ayrılmayacakmış gibi sev, yarın ayrılacakmış gibi bağlan.
  • Kestirme kullanma.
  • Bir yakınını kaybetmeden çevrem çok geniş, herkes beni sever sayar deme. Düş de gör bebeğim..
  • İçindeki çocuğu öldür o seni yaralamadan.
  • Kan tükürsen de "kızılcık şerbeti içtim, sen de ister misin?" de.
  • Temiz yüzlü bir çocuğa benziyor deyip atlama öyle herkesin üstüne.
  • Aile sorunlarını çok samimi arkadaşlarına eşine sevgiline anlatma. İlla anlatacaksan hiç tanımadığın insanlara anlat.
  • Kadın olmak karşındaki "erkekse" değerlidir yoksa hiç bulaşma.
  • Hayatın küçük mesajlarını dikkate al, yol yakınken çıkan sorunları büyüt ve tamamen kurtul.
  • Karşı cinsi dövme. Aslında kimseyi dövme.
  • Tesadüf diye bir şey yoktur.
  • Her zaman "hayırlısıyla beri hayırsızsa geri" de. Başına gelen kötü şeyler yüzünden "amasını satayım lan ne biçim hayat, kahpe kader" deyip kaderin namusuna dil uzatma. Hayırlısı böyle demek ki böyle oldu de. Yine de düzeltmek için çabalamaktan vazgeçme. Bunun kimseye bir zararı yok. 
  • Blog yazmaktan vazgeçme. Yazdıkça, geçmişinle yüzleştikçe geçmiş acılarının, travmalarının etkisinin azaldığını unutma. Yazarken ağlarsın sümüğün akar ama sonra biter geçer.
  • İyiler daima kazanır. Aslında illa ki herkes kazanır ya kazanınca "ben iyiyim de ondan kazandım" de.
  • Koşma düşersin.
  • Aile ne olursa olsun değerli. Anne ve babanı seçemiyorsun belki ama kendi aileni kurarken önce kendini ne kadar tanıyıp tanımadığını sorgula, ne istediğinden emin ol. Evet sonu olabilir ama olma ihtimalini düşürmek senin elinde. 
  • Aşk bir sudur iç iç kudur.
  • Dil bildiğini sakla ki karşındakinin yediği haltları rahatça takip edebil.
  • Hayatından çıkaramayacağın kimse olmasın mümkünse, zira bir gün herkes gidiyor.
  • Ne ka ekmek o ka köfte.
  • Sikimden aşşaaa kasımpaşa. Balıkesir bandırma sik anasını aldırma. ve hatta çok da lülü.
  • Çok naz aşık usandırır.
  • Çok kirlenme sabuna yazık, çok acıkma ekmeğe yazık.
  • Ekleme kuyruk tez kopar.
  • Gönülsüz davara giden itten hayır gelmez.
  • Lafla peynir gemisi yürümez.
  • Tavuk götü tövbe tutmaz.
  • İnsan şaşırınca karısına hala der.
  • Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz.
  • Nerde çokluk orda bokluk.
  • Unun yoksa bazlamaya, yağın yoksa gözlemeye özenme.
  • Mahallede biri ölür herkes kendi ölüsüne ağlar.
  • Tavuk götünle kaz yumurtası yumurtlamaya kalkarsan ağzından bakınca götünden hayrobolu gözükür.
  • Ne şamın şekeri ne arabın zekeri.
  • Şaşkın ördek götün götün yüzer.
  • Eğri ağaca yayım her gördüğüne dayım deme.
  • Tavuğum yumurtladı deme kümese hırsız dadanır.
  • Tedariksiz abdeste giden domala domala taş arar.
  • Atalarımızı ciddiye al.
  • Terbiyeni takın, atasözlerini terbiyesizliğine alet etme.
Aslında öğrendiklerim bundan ibaret değil elbette ama şimdilik bu kadar. Devam edecek..

29 Haziran 2010

Susarak Özlüyorum

Fadıl Öztürk şiiri.
Ahmet Aslan şarkısı. Bugün için seçildi.
Sözlerinin büyüsü, ezgisi...





Susurak Özlüyorum

sözcüklerim varmıyor uzaklığına
suskundur takvimlerde adım üstelik
bir bir düşüyor bütün öpmelerim
ağır yenilgiler alarak.
kalbimse sildi bütün defterlerde
adresini, yokluğunu kıyamet bilerek

sadece susarak özlüyorum seni
hiç tanımadan, ne garip
sense uzaklara çivili
bir deniz gibisin resimlerde

dokunsan dersim olur göçerim mecburen
yalnızlığın on milyon olur, istanbul
duydum çok sonra
adın önemli değil
acın aynı tadı veriyor zaten

ıslık çalan zamanlardan gelmiştim,
bilirim bulutları eskitmenin güzelliğini
zaman, o zaman değil, şimdi
güneş yine doğar bu kente
ama gözlerin.. gözlerin..

şimdi adı yok hiçbir sevgilinin
sıcak dokunuşunda dağılan
binlerce öpücüğün

işte buna bıçak çekiyorum,
bir kadın, aşkını savunan
bir çocuk, gülüşü gibi ince
bir havalanış.. yok
belki de çekip vurmak
bütün uykuları göz kapaklarında
Fadıl Öztürk

***

Şarkı versiyonu:
sözcüklerim varmıyor uzaklarına
birer birer düşüyor bütün öpmelerim
ağır yenilgiler alarak

adresinde yokluğunu kıyamet bilerek
sadece susarak özlüyorum seni
hiç tanımadan, ne garip

sadece susarak özlüyorum seni
hiç tanımadan, ne garip
sense uzak, çok uzakta
bir deniz gibisin resimlerde

dokunsan Dersim olur, göçerim mecburen
duydum çok sonradan, adın önemli değil
acın aynı tadı veriyor zaten

adresinde yokluğunu kıyamet bilerek
sadece susarak özlüyorum seni
hiç tanımadan, ne garip

işte buna bıçak çekiyorum
şimdi adı yok hiçbir sevgilinin
zaman zaman değil şimdi
yalnız ben miyim bu ahır zamanda
derviş mekanına aşk ile çağıran
bu ahır zamanda

Zıplamalı Zıplamalı Zıplamak Zıpla Zıp Zıp


Geceleri Loituma'nın Ievan Polkka'sını dinleyip zıpladığımı size söyleyeceğimi sanıyorsanız avcunuzu yalarsınız. Olmayan karizmamı çizmek istemem kendi ellerimle. Cık, olmaz.

27 Haziran 2010

1 Mim Alındı

Ohannes tarafından mimlendim.
PH olarak bu benim ilk mimim. Daha önceden biriktirdiğim 946896 tane mimi yazamamış olmamın vicdan azabıyla bu sefer elimi çabuk tutup yazıyorum efenim.


1. Hangi işleri yarım bırakırsın ya da bıraktığın neler var?
İlla bitirmek gibi bir takıntım vardı bir zamanlar ama yarım bıraktığım şeyler de oluyor artık. Mesela tv dizileri.. Uyumaktan başka hiçbir iş bulamamışsam kendime, çareyi dizi izlemekte buluyorum. İlk sezonu güzel gerisi saçma sapan klişelerle dolu oluyor genelde dizilerin. Bu nedenle ilk sezondan sonra bıraktığım birkaç dizi olmuştur mesela. Bunun dışında kitapları da yarım bırakabilirim. Roman okumayı zaman kaybı gibi görüyorum. İlkokul 4'te başladım 200-300 sayfalı romanları okumaya. Liseye kadar o kadar çok roman okudum ki artık hiçbiri beni şaşırtmıyor "Vay arkadaş, ne güzel yazmış." dedirtmiyor. Bu nedenle canım sıkılınca bir roman alıp "Aaamaaan yine aynı şey" deyip kapattığım oluyor. Bir de çayı ve kahveyi yarım bırakıyorum. Soğuyor hep benim keyfim gelene kadar. Bundan da kurtulmak üzereyim. Bir de ben içtiğim şey ne olursa olsun dibini içemem. Dibinde bir şey varmış gibi saçma salak bir his var bende. Ayran, çay, soda, su ne olursa kesinlikle sonuna kadar bitiremiyorum. Bu nedenle çayım bittiğinde ben söylemeden kimse gelip de almıyor bardağımı. Üzülüyorum valla.. 

2. Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?
Çok kişiyi kaybederim ben. Aslında hani her insan değerli ya, ben de öyle düşünüyorum. Herkesin benden daha iyi yaptığı en az bir şey vardır, demek ki benim ondan öğrenecek bir şeyim var. Ama işte sinirli bir insanım, zaten bir de sosyal fobim bir de panik atağım bir de kalbimde ritim bozukluğum var. Bu nedenle insanlarla mücadele edemiyorum artık. O insanları görmemeyi tercih ediyorum ve hayatımdan siliyorum. Bu insanlar elbette kayıp benim için. Bir de geçen sene büyükbabamı kaybettim. O benim en büyük kaybımdı şimdiye kadar.. Asla doldurulmayacak bir yeri vardı hayatımda ve eksik kaldım. Toparlanmış sayılmam hâlâ. 

3. En ağır bulduğun, sana dokunan bir yemek var mı?
Bana dokunan yemek.. Benim yemekle aram hiçbir zaman iyi olmadı. Günde tek öğün yiyorum zaten. Onda da kendi istediğim bir şey yiyorum, genelde de aylık oluyor yeme alışkanlığım. Bir ay tost, bir ay pizza, bir ay omlet, bir ay salata gibi.. Yeme alışkanlığı yok bende maalesef. Son bir senedir tatlı yiyemiyorum, zaten çok sevmiyordum ama dişime dokunmaya başladı. Çürük falan yok ama anlamadım bir ara göstermek lazım "diş hekimi"ne.

4. Cinsellik ve aşk anlamında unutamadığın biri var mı?
Hatalar yaptığım insanlar oldu, onlar uzunca bir süre hafızamda yer etti ama sonra onların da hayatlarına devam ettiğini görünce içim rahatladı ve gitti bitti hiçbir şey hatırlamıyorum neredeyse. Bir de ayıptır söylemesi unutma konusunda mükemmelimdir.

5. Çocukken sevdiğin çizgi filmler?
Ninja kaplumbağalar, Müfettiş Gadget.. Bir de bütün çizgi filmler.. Ki hâlâ kaçırmam rastladım mı izlerim.

6. Blogger'a ne zaman kayıt oldun? Kim vesile oldu? Nereden duydun?
Bir arama sonucunda bir bloga girdim muhtemelen 2007 senesiydi. O zaman blog açtım. Bir iki yazı ekledim bıraktım. Sonra uzun zaman sözlüklerde yazarlık yaptım. Yöneticilik bile yapıp hayata ve sözlüğe küsüp ayrıldım hepsinden. Sonra da bloguma geri döndüm. 1,5 sene yazdım toplamda 6-7 ay da ara vermiş olsam işte neyse yazdık işte sonuçta.. 3 senelikti blogum geçen aylarda kapattım. Yenilendim ve ph oldum. 

7. Çok paran oldu neler yaparsın? 
Çok para durduk yere gelmez. Piyango, kumar falan bir şeyler yapmam lazım. Hiç de işim olmadı bugüne kadar böyle şeylerle. Yani çok paramın olma olasılığı yok. Bu nedenle böyle hayalim de yok.

2 mim gönderiliyor:


2 mim iletildi.

26 Haziran 2010

Kör Ölür Badem Gözlü Olur

Kel ölür sırma saçlı olur..
Harbiden öyle. Lan bir insan evladı tamam ölüyor da bütün yaptığı kepazelikleri unutalım mı? Unutuyoruz valla. 
Hatta ben bazen "Bağa ne, hepimiz öleceğiz nasılsa" deme erdemini gösteriyorum ama bir anda bir vicdan ağrısı başlıyor, engel olamıyorum.

Bihter mesela, son bölümün yorumlarına bakıyorum da şöyle, dizi ne kadar sürdüyse işte onca zaman kadına demediğini bırakmayanlar şimdi "Bihter iyiydi de çevresi kötüydü" diyor. Birden her şeyin sorumlusu Behlül oldu. Tamam Behlül adi herif ona laf yok da ne bileyim hırsızın hiç mi suçu yoktu arkadaş..

İnsan, ölümü bir türlü anlamlandıramıyor bence. Bütün bir ömrü ölüm fikrinden fersah fersah kaçarak geçirdiği için aniden bir ölüm haberi alınca afallıyor. Halbuki alışmış olmamız lazım ama alışılmıyor buna. Birine bir ölüm haberi veriyorsun, inanmıyor önce, saçma salak tepkiler veriyor hatta espri yapıyor o şaşkınlıkla ya da şokla.
Sonra yavaş yavaş anlıyor ama gerçekten bir anlamlandırma olduğunu düşünmüyorum bunun. 
Cenazeydi bilmem neydi o evrelerde ölüp giden kişi hakkında konuşuluyor. Şöyle iyiydi böyle iyiydi, böyle güzel küfrederdi bana da ne güzel çakmıştı 5 bin borcu..


Lisede bir arkadaşım vefat etti, aslında arkadaşım sayılmaz aynı okuldaydık, birkaç kere görmüşümdür belki ama hatırlamıyorum bile. Üzüldük tabi çok. Bir de kızın cenazesini okula getirdiler. Herkes ağlıyor, bir yandan da "hakkında güzel şeyler söyleme" görevlerini yerine getirme çabasındalar. Kızlardan biri hem ağlıyor hem anlatıyor:
-Öyle iyiydi öyle iyiydi ki telefonum tuvalete düşmüştü. O almıştı telefonumu. Ölümü hiç hak etmedi, hiç..

Bakın şimdiden söylüyorum, ben ölünce "Aman ne güzel amasını satıyorum derdi, ne sikindirik mevzulara değinirdi, çok güzel kaplumbağa beslerdi" demeyin. "Aman ben ölmeyeyim de, ph ölürse ölsün bağa ne" deyin tamam mı? Çocuğunuzun adına ph koyabilirsiniz ama ona bir şey demem.


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/kor-olur-badem-gozlu-olur.html

25 Haziran 2010

Müslüm, Halk Plajında Güneşlendi


Müslüm her gün düzenli olarak pilates yapıyor. Ahanda "süperman oldum ben" adlı hareketi yaparken çekilmiş bir fotoğrafı.
Etrafın dağınıklığını anlayışla karşılayın, onlar Müslüm'ün boku değil yanlış anlama olmasın; benim bokum. Tamam lan şaka. Müslüm'ün yeminden arta kalanlar. Sonra acıkınca yemeye devam ediyor onları.


Ve gelelim asıl can alıcı kısma, evet geçen gün güneşi gördük biz. Hemen mayoları giyip pencerenin önüne çıktık Müslüm'le. 
Ahanda güneşlenirken.. -Üstsüz yakalandı ama olsun artık.-


Parmaklarımızın arası da yansın iyice diye açtık hep öyle.. Oh mis oldu.



Gözlerini kapatıp orgazm yaşadı bir anlık da olsa.


Müslüm iyi günler diler. 


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/muslum-halk-plajnda-guneslendi.html

23 Haziran 2010

KPSS Şiiri



KPSS'nin yolları taştan
Otur yiğenim bir soluklan
Çalış, olma baban gibi boktan
Dolanırsın çarşafa hiç yoktan


Sınav yaklaştı yusuf yusuf
İçim başım sıkıldı of puf
Bir oyuncak trenim bile olmadı şöyle çuf çuf
Kafamı vurdum duvara oldu mu sana uf


Lan KPSS köpeen olsun
Olmazsa olmaz canın sağ olsun
Onlar kaybeder biliyorsun
Aferin, almış başını gidiyorsun


Dün gördüm bir rüya
Tamam lan ayıp değil korkma
Kazandın sen valla billa
İnanmazsan bak sen yumurtama


pippi der ki çalışmazsan olmaz bu iş
Korkma kurtulacaksın gelecek bitiş
Sıkı gaza getirdim gör bunu ibiş
Bir alışveriş bir fiş bir alışveriş bir fiş


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/kpss-siiri.html

Aborjin Duası

Her şey yeterli olsun.
Seni ayakta tutmaya yetecek kadar güzelliklerle dolu bir yaşam sürmeni diliyorum.
Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek kadar güneş diliyorum.
Güneşi daha çok sevmene yetecek kadar yağmur diliyorum.
Ruhunu canlı tutmaya yetecek kadar mutluluk diliyorum.
Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum.
İsteklerini tatmin etmeye yetecek kadar kazanç diliyorum.
Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek kadar kayıp diliyorum.
Son elveda'yı atlatmana yetecek kadar merhaba diliyorum.

Aslanlarda Çiftleşme

Aslanları herkes pek bir güçlü görüyor. Ormanlar kralı bilmem ne, aman da aman. Bütün ormana hükmeden, kükremesiyle yeri göğü inleten hayvan..
Bir belgesel izledim bütün her şey değişti. Yıllar önce izlemiştim gerçi ama aslanlar için değişen bir şey olmamıştır herhalde.



Videoyu izlediyseniz, olay burda bitmiyor. Kısa kısa ama birkaç kez gelip gidip birlikte oluyor. Olay bununla da bitmiyor. Bu aslan olacak yaratık karısını ailesine hediye ediyor. Erkek aslanın amca oğlu falan kim varsa gelip o da şeyediyor. Olan kadına oluyor. Ayrıca bu aslan denilen yaratık acayip azgın bir şey. Çiftleşme aşkına mani olduğu için yavrusunu öldürebiliyor. Şimdi olay şu: Dişi aslan emzirme döneminde istekli olmuyor, bunu nerden biliyoruz istekli olduğuna dair bir koku yayıyormuş normalde ama emzirme döneminde olmuyor bu. Bu da bizim erkek aslanı feci rahatsız ediyor, halbuki gitsin amca oğlunun karısını şeytsin ama di mi, neyse.. Yavruyu ortadan kaldırırsam bizim hatun sütten kesilir ben de işime bakarım diyor herhalde ve bu uğurda evlat katili oluyor.
Ah hayat işte..
Aslana bile güvenemeyeceksek kime güveneceğiz arkadaş..!
Aslan kaç paraparapum..! Defol git hatta. Hayallerimle oynadın hain yaratık.



http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/aslanlarda-ciftlesme.html

Yılanlarda Çiftleşme

Yılan dediğimiz yaratık da seksapalitesi yüksek bir canlı. aha bu kelimeyi de ilk kez kullandım içimde bir heyecan oluştu şimdi. Neyse evet. Cinsel yaşamları merak ediliyor haliyle. Bu yaratığın hiçbir belgeselini kaçırmam ben. Yıllar yıllar önce bir belgesel izledim anamm.. O zamana kadar hiç merak etmemişim bunlar nasıl çiftleşir deyü. Bir baktım enteresan bir şeyler oluyor, sonra birden hayatım anlam kazandı. Noluyor falan derken yılanların cinsel hayatını merak etmediğim onca zaman ne çok şey kaçırdığımı anladım. Böyle nasıl desem.. Bazı üstün zekalı insanların internette yayınladığı yılan çiftleşmelerinden bahsetmiyorum. İki er yılanın dişi için yaptıkları kavgayı çiftleşme zannedenler var acayip sinirimi bozuyor bunlar. Yılan dediğimiz süper ötesi yaratık karnının oralardan bir şey çıkarıyor, evet bir şey resmen böyle değişik bir şey işte. Sonra dişi yılanın bir tarafına yerleştiriyor onu. Neresi olduğunu bulamam ben hayatta. Öyle bir şey işte. Göstertmem lazım size bunu.



Bu tamam da, anlayamadığım bir video var. Anacondaların çiftleşmesini yakalayamadım hiçbir belgeselde ama bu video beni şaşırttı. Aşağıdaki videoda göreceğiniz küçücük şey koskoca anacondanın şeyi değil merak etmeyin. Bir an ben de "büyük" hayal kırıklığına uğrayacaktım ama anacondanın küçük arka ayakları onlar. Dişiyi gaza getirmek için kullanıyor.



http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/ylanlarda-ciftlesme.html

21 Haziran 2010

Kadınlara Porno

İkizlere takke gibi oldu ama neyse..
Çok resimli bir yazı olduğu için baştan alın önleminizi.
Bu bir kitap efenim. Ne gözel ama değ mi? Türk kadınına uyar mı bilmiyorum, bizimkiler genelde kendini halden hale sokan erkekleri el üstünde tutuyor. Enteresan.
Neyse evet kitap diyorduk. Bunun böyle farklı versiyonları var, anne için gelin için diye. Bir sürü link vereceğime ahanda bir taneyle çözelim bu işi:


20 Haziran 2010

Babalar Günün Kutlu Olsun Tweety


Her şeye alıştım da Tweety'nin erkek olduğu fikrine bir türlü alışamadım lan.

Baba değilsin ama olsun, potansiyel var ne de olsa;
Babalar Günün Kutlu Olsun Tweety.


18 Haziran 2010

Zibittiklerimizden misiniz yoksa Micittiklerimizden misiniz?

  • Severim çocukları ama ergenliğe girmeyenleri.. Hiç girmesin o çocuklar ergenliğe. Ergenliğe girdiği an "resmi" anlamda hâlâ çocuk dese de birileri, bence artık o bir çocuk değil başka türlü bir yaratık olmuş demektir. Benim bir yeğen var, kız çok akıllı, zeki, tatlı, sevimli bir şeydi. Geçen sene gördüm, dizine kadar çizmeler giymiş, düşük bel pantolon göt baş meydanda. Noluyoruz dedim ama içimden tabii. Sonra msn'de kişisel iletileri benim ergenlik günlüklerimden bile beter. Artık cici kız olma zamanı geçti, herkes canımı çok yaktı, biraz kızıl biraz mavi.. Öğhh.. 11 yaşında daha el insaf.. Ne gördün lan daha düdük!?
  • Epilasyona dünya para veren kadınların doğallıktan bahsetmesi garip geliyor bana. Bahsetmeyin lan ayıp. Hani doğaldın lan, o sutyen ne öyle kocaman. Sanki bilmiyoruz içindekinin mandalina kadar olduğunu, dolduruyorlar sutyenin içini al sana kavun.. Gerçi mandalina makbuldür gözümde ama sahtekarlığa gelemem. Bacaklar, koltuk altı falan dersen böyle hep cillop gibi zannedersin. Düş bir ıssız adaya hepsinin foyası çıkar meydana. Tabii ada dediysem Survivor'daki gibi bir şey değil. O ayrı, o kızlar regl olunca ped buluyorlardır, belli ki epilasyon ihtiyaçlarını da karşılıyorlar cık cık cık
  • Geçen gece rüyamda kendime yeni bir mahlas aldım. "Ter Bezleri" ve aynı rüyada anneme "LOL" dedim. İkisini de hayatımda sesli olarak hiç söylememiştim, enteresan bir deneyim oldu.
  • "Mektubunuz Var" diye bir program vardı geçen gece yani herhalde buydu adı, emin değilim. Ağlıyor zırlıyor millet. "Noluyor lan burda?" dedim. Annem açıklama yaptı hemen: "30 yıldır görmemiş annesini, şimdi kavuşacaklar."  "Off be, şansa bak, keşke ben de seni 30 yıl sonra bulsaydım." dedim. Bir gün boyunca küs kaldı. Şaka yaptığımı anlatana kadar, griyi süzüp ak ile kara çıkardım.
  • Dün gece de rüyamda Gülben Ergen tarafından kovalandım. Manası falan yoktur umarım inşallah. Olmasın varsın.

Günaydın Sevgilim


Günaydın sevgilim günaydın
Bak ben geldim gözün aydın
Dönme şu kıçını artık
İnan bana çok bunalttın

Gece ayağın girdi ağzıma
69'dan hatıra mı bu yoksa
Bak ben anlamam imadan
Germe beni söyle açıkça

Şimdi çıkıp alacağım sana simit
Uyanırsın herhalde artık seni gidi bit
Uyanmazsan artık bir siktir git
Çay da demle bana hanimiş bizim it

Pippi der ki bulamaz kimse benim gibi sevgili
Yalanmasın kimse ben seni seviyorum seni
Kaç kere dedim sana giyme artık mini
Çarpacağım ağzının ortasına göreceksin günini


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/gunaydn-sevgilim.html

17 Haziran 2010

Kızıl Saça Serzeniş


Kadına bak kadına
Neyle de bakıyor bana
Kepçük ağızlı amma
Kızıl olunca iş başka

Akma kızıl akma
Kalmadı bende para
Sensiz de güzelim amma
Üç kuruşa beni satma

Apaçi misin deli mi
Kızıl saç sevilmez mi
Beğen bak beni
Yoksa atarım kendimi

Pippi der ki çok konuştum tamam
Sensiz de olsa yola devam
İkna edemediğimden değil yapraam

16 Haziran 2010

Senden Çocuğum Olsun İstiyorum VS Bir Çocuk Ver Bana



Senden Çocuğum Olsun İstiyorum'un 1996 versiyonunu buldum:


Alper Kuş- Bir Çocuk Ver Bana
Ama bu Youtube, "bilemedim ben onu" derseniz de:
http://fizy.com/s/1dvw2s


"Bir çocuk ver bana her şeyi senin gibi
Bir çocuk ver bana gözleri benim gibi"


Diğer ilgili şarkıya bakalım.
http://fizy.com/s/1aiogk


"Senden çocuğum olsun istiyorum
Gözleri senin gibi baksın
Görenlerin içini yaksın bakışları
Özü sözü bir aynı benim gibi
Biraz deli tıpkı senin gibi..."


Şarkıyı dinlediğim o ilk günden beri, ne zaman bu şarkı bir şekilde karşıma çıksa selam vermeden önce, lan bir insan nasıl olur da kızının bakışları milletin içini yaksın ister diye düşünürüm. 
Hayır tamam normal bir insan ister ama Türk insanında bunu isteyeni görmedim. Aksine kızını kovalar, takip eder bir şeyler. Rezillik. 

14 Haziran 2010

Kahvaltı Et Yoksa Bekaretini Kaybedersin


Japon araştırmacılar işi gücü bırakıp çok mühim bir şey araştırmışlar.
Araştırmanın sonucu şu:
"Sabahları kahvaltı etmeyen kişiler, 
bekaretlerini daha erken yaşta kaybederler."

Süper ama değ mi? Bayıldım. 
Buradan çıkarmamız gereken sonuç:
"Kahvaltı etmek aklı başa getirir, aklınız başınızdayken de erkenden kaybetmezsiniz o çok değerli zenginliğinizi. Sonra bir ilişkinin bitmemesi için elinizde koz olur, iyi değerlendirin. Bak sabahları kahvaltı eden Safiye'ye, 40 yaşına geldi hâlâ bakire. Ama sonunda kazanan o olacak. Sabah kahvaltısı edin, aklınız başınıza gelsin.."

Bir de şimdi aklıma geldi. 
Almanya'da bekaretini satan Romanyalı bir hatundan devlet vergi istediydi. 
14 bin dolar kazanmış kız. Kızın yaptığı bu şey -işte her neyse- fahişelikten sayılıyormuş, bulunduğu bölgede de fahişelik yasalmış ve devlet, kazancın yarısını alıyormuş. Sonra ne oldu kız vergiyi ödemediği için sınır dışı mı edildi yoksa vergiyi üşenmeyip ödedi mi bilemiyorum.
Evet bir hava yol su muhabbetinin daha sonuna geldim. 
Görüşünceye dek esen kal blog.


Emo Obama

Bir adama her şey mi yakışır arkadaş.? 
Herifi halden hale soktular, hepsinden de alnının akıyla sıyrıldı. 
Hayret bir şey, hayret.

Bunu geçen sene şurada gördüm. Şimdi de durup dururken aklıma geldi. Koptum yineee dalgalanıyorrruuum beeen.. Şappi şappi..!! Gulu gulu gulu gulu yandaaaan..!

10 Haziran 2010

Slm Kadriye Kendine Bağlanamazsın ama Twtter Eyiya Gidiya


Filiz sevişelimmi kadar olmasa da güzel bence.


Bende bağlanma isteği oluyor kendime. 
Yalnızlığıma ilaç olsun diye.. Denedim ama olmadı. Facebuk izin vermedi. 



Bu da memleket eyiye gidiya kastamonu ben. 
Twttler iyiye gidiya, çok eyi yararlanıyaz.

9 Haziran 2010

4444 Kez Okunacak Duayı 2222'de Bırakırsanız Ne Olur

Merhaba,
İbretlik bir hikaye anlatmak için buradayım.
Titreyip kendinize gelin, akıllı olun lan!

Vakti zamanında -bendeniz sivilceli bir ergen iken-, bir arkadaşım benden hem maddi hem de manevi değeri olan bir şey ödünç almıştı. Bir hafta sonra getireceğim dediği halde bir ay geçti getirmedi. Ama nasıl tırsıyorum kaybetti, başına bir şey getirdi diye..
Neyseciğime, 
bir gün evde otururken, mü'min anamın bir dua kitabını buldum, öylesine karıştırdım bakalım neler yapılabiliyormuş dualarla diye. "Alla alla anaa bu da mı yapılabiliyormuş, aa doktora boşuna gidiyor bu insanlar, aa büyü de bozuluyormuş aaa" derken bir baktım "dilek duası" diyor. 4444 kez okunması lazım diyor..
Hadi dedim ph, yaparsın sen, azcık sık götünü halledersin bu işi..

Başladım okumaya.. Ara veriyorum tabii bazen ama sonra yine devam ediyordum. 2000-3000 gibi okudum ama 4444'e gelmenin imkanı yok. Bir türlü bitmiyor. Sonra zaten araya fazla zaman girdi unuttum ben duayı okumayı. Dua tamamlanamadı, yarım kaldı.

Ne oldu peki hıı ne oldu?

Benim emanetin yarısı geldi..!!

Ödünç verdiğim arkadaş, emaneti kırmış. İki üç parçaya ayrılmış emanet, parçalardan bir iki tanesi kaybolmuş. "Al bak bununla evlen..!" gibi tutuşturdu elime gedik kalmış şeyi. Arkadaşı elimde kelebekle kovaladım ama ne fayda tabii, gitti bitti. Senelerdir bir köşede masum masum duruyor artık bir işe yaramamanın hüznü çökük üstüne o günden beri. çökük evet.

Durum bu, ibret alın, akıllı olun!!