25 Nisan 2010

Da Vinci Uykusu - Çok Fazlı Uyku


Süper insan uykusu gibi manasız bir adı da var bunun. Denemeyi düşündüm ama ÖSS'si bile üç saat olan bir ülkede pek de kullanışlı olmadığına kanaat getirdim. Ki zaten o kadar programlı bir insan değilim ve hatta yatağa yattığım zamanla uyumaya başladığım zaman arasında nereden baksan yarım saat var zaten. Yine de bundan bahsetmeme engel değil elbette bu durum. 
Süper insan uykusu, da vinci uykusu, da vinci sleep, çok fazlı uyku, uberman uyku modeli, polyphasic sleep hepsi aynı.

Adı neden "Da Vinci uykusu" derseniz, Da Vinci de bu yöntemi kullanıyormuş derim. Tabii onun dışında Napolyon, Edison gibi ünlü "süperler" de bu tekniği kullandığı iddia edilenler arasında. Bu tekniğin aslında çok çok eskiden herkes tarafından kullanıldığı da bu konudaki hipotezlerden biri.

Bu yöntemde amaç uyku süresini kısaltmak ve günü dinç geçirmek. Yani 8-10 saat yerine 2-5 saat kadar uyumak ve 8 saat uyumuştan daha dinç ve dinlenmiş olmak. 

Tekniğin özeti 4 saatte bir 20 ya da 30 dakikalık uyku molaları vermektir. Ara vermeden uzunca süre uyumak yani tek fazlı uyumak yerine bu uyku modeli seçilirse hem zamandan tasarruf etmiş hem de uykunun verdiği yorgunluğu ortadan kaldırmış olmak mümkündür.

Yalnız bu iş o kadar kolay değil. Çünkü başta çok yorucu oluyor ve kişi vazgeçiyor. Eğer inat edip 10-15 gün bu tekniği uygulamayı başarırsanız, uyku yorgunluğunu üzerinden atmış ve tekniğe uyum sağlamış olabilirsiniz.
İstikrarlı, planlı programlı bir insansanız neden olmasın. 


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/04/da-vinci-uykusu-cok-fazl-uyku.html

Lucid Dreaming Namı diğer LD



Yakınlarda bir arkadaş daha yazmıştı ld'i ama ben de yorumda yazdığımı açarak burada tekrar yazmak istedim.

Lucid Dreaming, lüsid rüya ya da farkındalıklı rüya olarak da geçiyor.
Kişi rüyasındadır ve bunun bir rüya olduğunu bilir ama ld'in en belirgin özelliği rüyaları yönetebilmektir.
Lucid Dreaming, kavramını ortaya atan ilk kişi Frederik van Eeden imiş. Çeşitlerini, hakkındaki araştırmaları şuradan ayrıntılı olarak öğrenebilirsiniz. 

Bunun belli başlı yöntemleri var elbette ama tıpkı astral seyahatte olduğu gibi biraz uzunca çalışma gerektirebilir. Yine de imkansız olmayan bir şey hatta ben bunu rastlantısal olarak, hatta böyle bir kavramdan haberim olmadan bile yapabildiysem, herkes hayatında elbette ki bunu tecrübe etmiş ya da edecektir diyebilirim.

Ben bunu 5-6 senedir özellikle de son 3 senedir yapıyorum ama herhangi bir çalışmam olmadı bu konuda. Hatta bu benim için rahatsız edici bir durum bile diyebilirim. Enerjinizi sömürüyor, bazen rüyadan çıkmak istemediğim için -çok heyecanlı bir filmden çıkmak istemez kimse- uzun süre yatakta kalmama ve baş ağrısıyla uyanmama neden oluyor.

Rüyalarımda rüyada olduğumu biliyorum, olayları gerçekten yaşıyorum ve yapmak istediğimi düşünerek yapıyorum. Rüyamda plan kurup onu uygulayabiliyorum bilinçli olarak. Sadece rüyanın başladığı kısmı her zaman kontrol edemiyorum. Yani kendimi bazen bir olayın ya da durumun içinde bulduktan sonra  yönlendirebiliyorum, sıkıldığımda ya da işler gerçekten beni rahatsız ettiğinde istersem uyanabiliyorum, uyanıp tekrar uyuduğumda istersem kaldığım yerden devam edebiliyorum. Ertesi gün olacak işlerimi halledebiliyorum, vakit yetmediği için yapamadığım işleri yapabiliyorum, kitap okuyup, özlediğim bir arkadaşımla konuşabiliyorum.. İnternet kullanabiliyorum, yeni şeyler öğrenip yeni şeyler yaratabiliyorum. 
Yalnız bu durum başlarda gerçek ile rüyayı ayırt etmemi zorlaştırdı. Yine bu rüyaları çok sık yaşadığım zaman günlük hayatta sıkıntı yaşayabiliyorum. Gerçek olanla rüya olanı karıştırabiliyorum. Rüyamda yaptıklarımı gerçekten yapmış sayıp insanlarla ona göre konuştuğum için sorun yaşadım başlarda. Dün konuştuk ya, geçen gittik ya diye başlayıp "yoo, ne zaman" cevabını aldığım çok oldu ama zamanla alıştım artık bu tür rüyaları sık gördüğümde -yani aslında uzun süre uyuduğumda- gerçekte mi rüyada mı yaşadım emin olmadığım durumlar için insanlara "biz seninle konuştuk mu yoksa rüyamda mı gördüm" gibi soruyor soruyorum. En azından espri zannedip gülüyor karşımdaki.

Zihnen değil ama bedenen yorucu bir iş yaptıktan sonra bunu uygulayamıyorum. Hatta rüya bile görmüyorum  simsiyah bir gece geçiriyorum.

İnsanlara rüyalarımı anlattığımda delirdiğimi zannediyorlar ama delilik değil bu. Sadece kendi isteğimle kendi seçtiğim rüyaları yaşıyorum.

Yalnız şu da var, herkes deneyebilir isterse yapabilir dedim ama internette okuduğum deneyimlerde aslında normal bir rüyadan farklı olmayan rüyaları da lüsid rüya olarak aktarmışlar. Rüyanızda ölmüş dedenizle Afrika gezisine çıktığınızı görmeniz sizin lüsid rüya yaşadığınız anlamına gelmez. Önemli olan olayları gerçek kadar yaşayıp gerçek kadar hissedip gerçek kadar yönlendirebilmek. Yoksa zaten gördüğümüz her rüya halihazırda bilincimizin altında bile olsa var olan şeyler. "Tıpkı gerçek gibiydi, kardeşime sarıldım" da sizin lüsid rüya gördüğünüz anlamına gelmiyor önemli olan yönetebilmek..

Rahatsız edici olabiliyor dedim çünkü insan normal rüyalar da görmek istiyor. Akışına bıraksam ne olacak diye merak ediyor işte ben artık bunu yapamıyorum. Gördüğüm her rüya ayrı bir film gibi.. Senaryo, hikaye vs. yazmak zaten yeterince hoşuma gittiği için çoğu rüyamı sürrealist bir film tarzına dönüştürüyorum bu da sıkıcı oluyor bir yerden sonra. Yönlendirme kısmı elimin altında ama ben yönlendirmeden ilerlemiyor rüya. Bıraksam kesilecek ama kesilmesini de istemiyorum. Boş geçen zamanları sevmem. Uykuyu değerlendirmek isterim sanırım bu isteğin bende fazla olması nedeniyle başladı zaten bu lucid dreaming serüveni.

Rüyamda hemen hemen her gece geçen yıl kaybettiğim büyükbabamla buluşuyorum. Bazen aileme de anlatıyorum, onların rüyalarına gelmeyip benim rüyalarıma geldiği için kıskanıyorlar. Halbuki ben kendim çağırıyorum onu. Benim özel bir insan olduğumu rüyalarla haber aldığımı iddia edenler de var tabii. Yalnız birkaç kez lucid dreaming deneyimi haricinde -bununla ilgili olup olmadığından emin olamadığım için- gerçek hayatta sorunları olan ve şöyle izah etmek gerekirse dış dünyaya haber ulaştırılmasına bir "şeyler" yüzünden izin verilmeyen birini rüyamda benden yardım isterken buldum. Rüyayı gördüğüm zaman onun zor durumda olduğunu bilmiyordum ve bunun gerçek bir yardım çağrısı olduğundan da bihaberdim. Ama zaman geçip o kişi  haber almasını engelleyen şeylerden kurtarınca kendini "Birilerine haber vermek için çok uğraştım, birilerine malum olmasını istedim" dedi ve gördüğüm rüyanın, bu dileğin içten geçtiği zamanla aynı zamana denk düşmesi, benim bu rüyayı farklı yorumlamama neden oldu. Bunun dışında bu özel bir yetenek mi bilmesem de dediğim gibi ertesi gün olacak bir şeyi de önceden görebiliyorum. Yalnız bu, yılda bir iki seferi geçmiyor. Bilmiyorum belki bu kadarını herkes yapabiliyordur. Yine de bunun özel bir yetenek değil lucid dreaming sonucu olduğunu da düşünüyorum. Böyle düşünme nedenim de şu, rüyaları gerçek hayat gibi yaşadığım için bazen ertesi günü beklemek zorunda kalmıyorum. Elimde bulunan verilerle ertesi gün olacakları tahmin edip ve ektradan bir de yorumlayarak rüyayı yönlendirebilirsem ertesi gün olacakları da görebilirim. Bu çok zor bir şey değil. Ama yine de o yardım çağrısını nasıl aldığım konusunda hiçbir fikrim yok.

İşin ilginç yanı, ben uzunca bir zaman herkesin rüyalarını böyle gördüğünü düşündüm. Ama birkaç sene önce ld  kavramıyla tanışınca anladım ki insanlar bunu yapabilmek için çok enerji harcıyorlarmış, bence değmez. Rahat ve huzurlu bir uykunun yerini hiçbir şey alamaz ayrıca gerçek özgürlük bilinçaltınıza izin vermek, bırakın istediğiniz gibi çalışsın. 

Ayrıca edindiğim bilgilerden de şunu çıkarabilirim ki, beyni rüyalar konusunda zorlamak beyne hasar verebilme ihtimali olan bir şey. Hatta normal rüyalar için söylüyorum, unuttuğunuz rüyaları hatırlamaya çalışmak bile hafızanızda ciddi zararlara neden olabilmekte. Çünkü rüyalar hâlâ gizemini koruyor, unutabilmek için mi görüyoruz, hatırlayabilmek için mi ya da her ikisi de mi, eğer öyleyse hangi rüyayı hatırlamak için hangi rüyayı unutmak için görüyoruz? Bunları bilemediğimiz için beynin geri dönüşüm kutusuna attığı bir şeyi oradan inatla çekip çıkarmaya çalışmak ve beynin yeniden bunu uygun bir yere yerleştirmesine zorlamak, beyne zarar veriyor.
O yüzden rüyaları yönlendirmeye çalışmadan önce uzun uzun düşünün derim.. Akışına bırakın kendiliğinden olsun.

Kanaatimce ilerleyen yıllarda bu herkesin rahatça yapabildiği bir şey haline gelecek çünkü insanlara 24 saat yetmiyor artık, yapılacak işler, düşünülecek şeyler beklemede kalıyor. Ve uyku için 8 saat çok fazla. Bu nedenle de insan doğası kendini bu duruma uyarlayacak ve lucid dreaming herkesin yaşadığı bir tecrübe olacak. 3 sene içinde bile ld ile ilgili kaynakların ve bu deneyimi yaşayanların artması da bunun göstergesidir bence. O yüzden hazır daha mecbur kalmamışken buna, güzel temiz uykuların tadını çıkarın.


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/04/lucid-dreaming-nam-diger-ld.html

Otoerotizm


Evet böyle bir şey var. Nedir ne değildir rastlantısal olarak öğrensem de vakti zamanında öğrenmişim işte, yazayım dedim:
Masturbasyon sırasında daha çok zevk almak için ölümüne aktivite yapmak.. mış.. Aktivite derken..?

Bir örnekle özetleyecek olursak;
20 yaşında bir genç ölmüş, allah rahmet eylesin.. Hastaneye getiriliyor ne yapsın hastane ölüyü, incelemeye alıyor. Kot pantolonu çıkarıyorlar altından beyaz külot çıkıyor.. Beyaz külotu da çıkarıyorlar ama sandıkları şeyle karşılaşmıyorlar.. Bir kadın küloduyla karşılaşıyorlar. Daha sonra onu da çıkarıyorlar ve işte karşılarındaaa.. Neyse efendim.. Gencin penisi ereksiyon halindeyken külotlu çorapla sıkıştırılmış ve alttan da 1 metrelik bir lastikle bağlanmış.. Genci bunlardan da kurtaran hastane görevlileri bir de bakıyorlar külotlu çorabın altında da bir kadın fuları var. Onu da çıkarıyorlar altından bir mendil ve penis ucuna plasterle tutturulmuş biraz pamuk çıkıyor.

Otoerotik aktivite diye de bir şey varmış:
Masturbasyon yaparken daha çok zevk almak için yapılan ölümcül aktiviteler.
Ve bu şekilde ölenlerin raporlarına yazılan ölüm sebebi..


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/04/otoerotizm.html