8 Haziran 2010

Allah ile Konuşmak


Yaşar Nuri kitabı falan değil bu, benim başlığım ne var alla alla..
Büyüklerime siz diye hitap etmemi öğretti anamlar bana. Sağ olsunlar, iyi oldu. Ben okulda öğretmenlere siz diye hitap edince o öğretmenler de gidip altın günlerinde moşooolloh moşşşooolloh diye beni övünce anamların koltukları kabarıyordu. Ne alakaysa..
Ben çocukken Allah'ın olup olmadığını anlamak için avcumu açıp beklemiştim. "Bak Allahım, eğer varsanız elime bir şey koyun ki inanayım." Bir saat mi iki saat mi ne gözlerim kapalı bekledim sonra annem geldi. "Saçmalama" dedi "Sen inançsız mısın, bunu inançsızlar yapar. Etrafına baktığında Allah'ı görmelisin." gibi uzun uzun açıklama yaptı. Hemen Allah'tan özür dilerim.
-Pardon Allahım, bir yanlış anlaşılma olmuş. Özür dilerim sizi kırdıysam..
Hayır bir de ya kötü bir şey koysaydı avcuma. O da var.. Ama böyle küçük bir hediye beklemiştim. Hatta hediye alacağını bilen bir insanın garip mutluluğu çökmüştü üzerime. "Şimdi süper bir şey olacak lan" deyip duruyordum içimden. Hatta ne kadar salak bu insanlar, bunu bile akıl edememişler şimdiye kadar diyordum. Bu kadar basit işte, avcuna bir şey koyarsa vardır, koymazsa yoktur.

Çocuklarına "Büyüklerine siz diye hitap etmelisin" diyen aileler, sizler, o çocukların kafasının karışabileceğini hiç düşünmüyor musunuz? Nasıl mı karışıyor, şöyle ki: "Allah büyüktür ve büyüklere siz diye hitap edilir o zaman Allah'a siz diye hitap etmeliyim.", hoş mu hoş mu hee konuşun hoş mu şu:
-Allahım, lütfen dualarımı kabul eder misiniz? Bütün insanlar için çok güzel şeyler olsun. Bütün insanlar mutlu olsun. Hepimizin günahlarını affeder misiniz rica etsem? Eğer size rahatsızlık verdiysem özür dilerim.

Evet bu cümleler yığını bana ait. Bu şekilde dua etmişliğim var. O zamanlar annemlerle aynı odada yatıyordum, yatmadan önce yine dua edeyim dedim ve annem bu cümlelerimi duyunca:
-Allah bir tanedir.
dedi.
-İyi ama babam da bir tane ona da siz diyorum.
-Olsun ama Allah bir tane, ona sen demen lazım. Çok Allah varmış gibi olur "siz" dersen.
-Imm şey peki..
Tabii ki cevap beni tatmin etmemişti ama annemin sınırlarını o zaman bile bildiğim ve sorduğum "Neden?" sorularının hiçbirine doğru dürüst cevap alamamaktan gelen genel bir bıkkınlık yaşadığım için fazla ısrar etmemiştim.

Bir süre idare ettim ama şu yaşımda hâlâ Allah'la fazla samimi gibi hissediyorum kendimi. Ayıp ediyormuşum gibi..
-Allahım sabır ver.
Allah senin uşağın mı ya, ne biçim lakırdı bu böyle.
-Allahım rahatsız ediyorum ama bir istirhamım olacaktı benim. Bana biraz sabır verir misiniz eğer mümkünse..
diyesim geliyor hep.

"Naber Allahım, nasıl gidiyor, benim günüm çok boktan, bak ama küseceğim sana artık, ne bu böyle bütün günlerim boktan bütün günlerim boktan, yakışıyor mu hiç sana hey man hadi bana bir güzellik yap." demekle "Allahım sabır ver bana" demek arasında fark yok gibi. İnsanlara kibar davranalım deyip de Allah'a el ense çekmek pek hoş olmuyor bence.

Ayıp ya, ayıp ya, ayıp ya!!

Var Adamın Kartına Otur Gönlünün Tahtına

"Var adamın kartına, otur gönlünün tahtına"
Bazıları anlamıyor işte, kadınların neden yaşlı başlı adamlarla evlendiğini. O yaşlı başlı adamlar, her şeyden elini eteğini çektiği, kadının kıymetini anlayacak kadar uzun süre kadınların ilgisinden yoksun kaldığı için gelen kadını yağla bağla besliyor. Heh işte bundan denmiş bu evet evet bundan.

"Bir sarıdan bir karadan huri, iki sarıdan peri, iki karadan elinin körü doğar."
Annem çok söyler bunu. Eşlerden biri sarı bir kara ise çocukları güzel olur. İkisi de sarı ise bembeyaz perimsi bir çocukları olur, ikisi de kara ise kapkara bir şey olur diyor. Türklerde genelde kapkara insanlar çirkin sayılır. İkisi de esmerse kapkara bir çocuk olur, çirkin olur deniliyor yalnız bu günümüze pek uymuyor sanırım. Zira millet, beyaz tenlilerle "peynir gibi" diyerek alay ederken bronzlaşma kremlerine, sırf yanmak için yapılan tatillere, solaryum hapishanelerine dünya para harcıyor.

"Çok gezen terlik bok getirir." 
Daha çok gelinler için söyleniyor bu ama sadece gelinler için değil tabii. Çok gezen, çok dolaşan illa bir sorunla gelir. Ya dedikodu olur ya bir sıkıntıyı peşinden getirir gibi gibi gibi.. Aslında yurt dışı gezilerini falan da sayabiliriz. Misal van münüt van münüt :p


http://pippihasmet.blogspot.com/2010/06/var-adamn-kartna-otur-gonlunun-tahtna.html