Pippi Uzunçorap, Astrid Lindgren'in yazdığı çocuk kitabı. Bu kitap çok sevilmiş ki zilyon tane dile çevrilmiş, film olmuş, dizi olmuş Allah ne verdiyse.. Lindgren'in yazar olma gibi bir iddiası yokmuş esasında, hasta çocuğunu eğlendirmek için ona masallar uydurmaya başlamış ve Pippi de böyle çıkmış.
Zamanında TRT'de bile Pippi'nin dizisini yayınladı mesela. Oh yeah.. Gerçi bir süre sonra kaldırıldı.
Dizideki Pippi budur:
Pippi koca koca adamlara kafa tutacak kadar güçlü bir kız. Bilek güreşinde koca koca herifleri yenebiliyor.
Pippi'nin benekli bir atı var ki ben o atı ikide bir rüyamda görüyorum ne hikmetse. Bir tane de maymunu var Pippi'nin.
Pippi, diğer çocuklara benzemiyor. O her söyleneni yapan, soru sormaktan korkan, evlenme hayaliyle yaşayan bir kız değil asla.
Pippi, kendi yemeğini kendisi yapan, yalnız yaşayan, mücadeleci, güçlü bir kız, babası da korsan ayrıca. Bu yüzden de işte yazıldığı dönemde bir sürü tartışmaya neden olmuş. Çocukları anarşizme özendirdiği için türlü türlü eleştiriler almış, ırkçılığa özendirdiği de söylenmiş ama kitabın başına gelenlerin hiçbiri onun ünlenmesine engel olamamış.
Pippi'nin iki tane de arkadaşı vardı. Bu çocuklar bizim gibi normal çocuklardı, yani okula giden, anne sözü dinleyen şapşal çocuklardan.. Pippi'yi kıskanırlardı. Çünkü Pippi, özgürdü. Kimse onu istemediği bir şeyi yapmaya zorlayamıyordu.
Kitabı almak isterseniz bakın burada var:
!_!**!_!**!_!
İşte ben de bu yüzden Pippi'yim.
Tamam belki herkes Pippi'yi bilmiyor olabilir, anlarım ama Pippi'yi pipi diye algılamadaki ısrarı anlamıyorum. Pipiden bahsedecek olsam açıkça pipi derim ben zaten. Hatta sadece pipi demem de neyse.
Bazı bloglara yorum bırakıyorum. "Aa Pippi ne ayıp Haşmet diyelim biz sana" diyorlar.
Ayıp değil o arkadaşım, parmak kadar çocuk işte. Bu kadar büyütecek bir şey yok.
Bundan sonra bana "pipi aa ne ayıp" diyen olursa "pipiler kovalasın" şeklindeki bedduama hazırlıklı olsun, demedi demeyin.