24 Ocak 2011

Ama Arkadaşlar İyidir 2





Ama arkadaşlar iyidir demiştim. Yine diyorum.. Ama arkadaşlar iyidir. O yazının sonlarında kırmamak için itinayla bahsettiğim, yazıyı yazdığım sırada bana anlattığım nedenden küs olan sonra da barıştığımız arkadaşla yine konuşmuyoruz, bu sefer temelli. Aylar oldu aramadık, sormadık birbirimizi. 
Hastalığımın teşhisi konulduğunda aklıma gelen ilk kişi o oldu. Aferin sana dedim, aferin.. Sana defalarca anlatmaya çalıştım durumumu, idare et beni nolur dedim. Aramasam da aradığında açamasam da anla beni nolur dedim.. Ama yok.. Ne oldu sonunda, gitti. Enerjimi bulduğum bir gün bozuk olan ev telefonumu onun için yapıp aradım onu, açmadı. Arkadaşından ulaşmaya çalıştım olmadı ve başka bir arayışımda iyiyim merak etme beni dedi ve kapattı.. Bitti yani.
Hiç gitmeyeceğini sandığım arkadaşım da gitti. 
Benim zaten ondan başka arkadaşım da olmadı aslında. Arkadaşlığı bilmiyorum. Sanırım çocukken ailem beni fanusta yetiştirdiği için bilmiyorum arkadaşlığı dostluğu. Hep kendimden 20-30 yaş büyüklerle konuşurdum ben. Ne yapacaksam onlarla yapardım. Hâlâ da öyle aslında. 
Pınar var mesela, arıyor beni açamıyorum bir türlü. Araftakiruh var mesela, o beni biliyor, anlıyor durumumu, üstelemiyor. Pınar da yakında aramayı kesecektir diğerleri gibi. Sadece araf'ımla kalacağım. 


Blog bana çok şey kattı. En güzel şey de yıllardır arkadaş nedir görmemiş bendenize, bir dolu güzel yürekli arkadaş kazandırmış olması. Böyle bir yazıyı ne zamandır yazmak istiyordum ama erteliyordum nedense. Bugün Witchie Of Stars 'ın gönderdiği yeni yıl kartı ile kendimi blog yazısı yazarken buldum. -Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim, nasıl mutlu ettin beni anlatamam- O kadar güzel yürekli bir insan ki taaa nerelerden bana ikinci hediyesi bu. Hiçbir karşılık beklemeden, hakkımda blog yazılarım hariç hiçbir şey bilmeden... Bu çok kutsal bir sevgi.. Tıpkı şimdiye kadar bana değer veren, sevgisini mailiyle, yorumuyla, hediyesiyle, kahkahasıyla, gözyaşıyla gösteren birçok blog arkadaşım gibi..

Blog dünyasının şartları değişiyor, birileri gidiyor birileri geliyor ama öyle ya da böyle hep birlikteyiz yine. Ben blog arkadaşlarım olmadan eksik hissediyorum kendimi. Buna kimileri asosyallik diyor, ama gelip bu ortamı yaşasalar bunun asosyallik değil aksine sosyallik olduğunu göreceklerdir. Çağ değişiyor ve değişen çağın sosyalleşmesi bu. Ki böylesi daha anlamlı sanki. Herkesin aslında ne olduğunu biliyorsun, yazdığı yazılardan düşüncelerini anlayabiliyorsun, sana uyup uymadığını anlayabiliyorsun, kalbini görebiliyorsun. Gerçek dünyadaki gibi bunu anlamak için kazık yemene gerek kalmıyor. İşin şakası bir tarafa, bu dünyayı çok seviyorum ben. Büyükbabamı kaybettiğimde diğer arkadaşlarımdan haber verdiğim iki kişi haricinde kimse baş sağlığı dilemezken blog arkadaşlarımdan 300-400 kadarı baş sağlığı diledi bana. Bu kolay bulunur bir şey değil. Dualar ettiler büyükbabam için.

4 sene önce blog yazmaya başlarken "Kim okur ki saçmalıklarımı?" demiştim. "Kim görür ki beni?". 
Görenlere selam olsun!
Seviyorum sizi.