İki gün önce haberleri izlerken son dakika olarak verilen, Çin'de daha çok Türklerin yaşadığı Ürümchi bölgesinde Türklerin ayaklanma başlattığı ve çoğalarak yürüdükleri haberine rastladım. Hemen internete baktım çünkü belli başlı internet siteleri hiç atlamadan anında hazırlıyorlardı haberi. Yok yok yok bulamadım. Ertesi akşama anca çıkarabildiler.
Türk oldukları için yazmıyorum bunu ama birilerinin sesini duyurabilmesine sevindim. Darısı Türkiye Türklerinin başına.
Olayların sebebi, geçen ay bir fabrikada yaşanan kavgada Çinlilerce öldürülen iki Uygur vatandaşının ölümüyle ilgili soruşturma açılmaması ve tabii Uygurların ısrarlarının sonuçsuz kalması. Ayrıca yine farklı yerlerde Uygurlara yönelik işkence söylentileri de tuz biber ekmiş.
Evet buraya kadar oh iyi ayaklansınlar seslerini duyursunlar diyordum içimden ama iş sandığımdan çok daha ciddiymiş. Bölgede zaten sık sık yaşanan gerilimlerin etkisiyle, farklı iç kışkırtmalarla (söylentilerle) iş daha da büyümüş büyümüş kocaman olmuş. Uygurlar önlerine çıkan her şeyi yakıp yıkma yoluna gitmişler, Çinliler de şiddet.. Uygurların geldiği şu durum gösteriyor ki Çinliler tarafından uzun zamandır zorlanıyorlar, sınırları zorlanmak denir ya o hesap.. Çünkü Uygur Türklerinin girişmiş oldukları eylem "ölmeye ölmeye ölmeye geldik" nidalarını da içinde barındırıyor. Dıştan görünüşü bu. Çinliler olayları kontrol altına alma bahanesiyle ne kadar Uygur vatandaşı varsa onlara dolaylı ya da doğrudan işkence etmeye başlamış. Yani adamların istediği buydu gibi aslında. Ayaklandılar biz de öldürdük demeleri onlar için iyi. Türklerin de bu konuda mantıklı düşünmesi farklı yöntemler geliştirmesi gerekiyordu. Yol kesip adam dövmekle, adam öldürmekle özgürlük mücadelesinin devri geçeli çok oldu.
Burada yapılması gereken şey belliydi Çin bu konuda bir şeyler yapmalı bölgeyi bir şekilde sakinleştirmeliydi. Her iki taraftan da can gitmeden önce bu önlemleri almalıydı. Ama olmadı. Bu basiretsizliğinizi neye borçluğunuz efendim?
Bu bir özgürlük mücadelesine dönüşmüştür ve Uygur Türklerine yapılan da şu an için soykırımdır.
Hükümetti muhalefetti bu konuyla fazla ilgilenmezler, neden, çünkü bu bir özgürlük mücadelesi. Ağızlarının kenarıyla kınıyoruz derler o kadar. Çünkü bu tür meseleler bürokraside tehlikeli olarak görülür. Hımm bilmem valla öyle görüyorlar işte. Bu tür bir ayaklanma milliyetçileri ve her türlü şiddet, işkence olayına karşıt, özgürlükçü kaç kişi varsa işte onları ilgilendirir o da belki yani. Milliyetçileri malum sebeplerden ilgilendiriyor da beni yaşanan haksızlığı, akabinde şiddeti doğru bulmadığım için ilgilendiriyor. Yalnız böyle olaylar Türklere sık sık oluyor, gittikleri her ülkede bu tür muamelelere uğruyorlar burda Türklerin birleşip örgütlenememesi yatıyor. Hemen acil müdahale edecek durumları yok, kasdettiğim müdahale askeri bir müdahale değil yalnız. TÜRKSOY adı altında kültürler için olduğu gibi güvenlik için de birleşilse ve güç birliği adına çeşitli anlaşmalar imzalansa şu olsa bu olsa şimdi Çin'e tehditler savuruyor olunurdu. Ama nerde.. Haliyle de öyle ortada kalınması normal.
İnternette Türkistan araması yapar, farklı sitelerden farklı yorumlar okursanız farklı fikirler de edinebilirsiniz, hiçbir siteye kefil olmayacağım için direkt link veremiyorum. Güzel şeyler var konuyla ilgili, yalnız saçma salak sitelere dalmayın yanlışlıkla.
Çin'e en kısa zamanda ayaklanmaya sağlıklı müdahale edecek hatta sonrasında da Uygur Türklerinin derdine derman olacak bilgi, beceri, izan, us diliyorum.
Ayrıca bir katliama ses çıkardınız diye faşist damgası yemezsiniz. Ordakiler Türk olabilir Müslüman olabilir ama en önemlisi insan.!
*İki gün önce yazılmış, üzerinde düzenlemeler yapılmıştır.