Bazıları aldığım en güzel hediye, aldığım en güzel doğum günü hediyesi diyebilirler.
Düşünüyorum. Henüz öyle bir hediye almadım, alacağımı da sanmıyorum. Galiba insanlara o kadar değer vermiyorum. Değer verdiğim tüm insanların yaşattığı hayal kırıkları ensemde ağrı halinde hâlâ taze.
Hayatımın enlerini sıralama fikri saçma zaten.. Yapabileceğim bir şey değil. Gruplandırmayı seviyorum galiba ben. Bilemiyorum. Kafam karıştı.
Hazır bu saçma yazıyı yazarken biraz daha saçmalayayım.
Paranoyaklıkla ilgili yazı yaz demişti arkadaşlardan biri. Yazalım onu da.
Efsanevi okuyucum Kenan bana "mani-paranoi var sende" demişti. Bunu neye dayanarak söylediğini bilmiyorum. Maniyi biliyoruz da işte paranoi ile ilk kez karşılaşıyordum. Herhangi bir şeyin bütün olasılıklarını düşünürüm acaba bu nedenle mi dedi. Issız bir sokaktan geçerken arkamdan gelen adımların sahibine kesin sapık gözüyle bakarım. Aldatılma paranoyam vardır bu nedenle gözlerim kör olmasın deyü uzunca bir süre fazla bağlanmamaya çalışırım ta ki bana o güven verilene kadar. Arkadaşlarımı sevgilimle tanıştırmam zira o kadar güvendiğim arkadaşım yok denecek kadar azdır, nedense etrafımdaki kızlar sevgilimi görünce diplerini düşürüveriyorlar yere. Fakültede bir zatın fotosunu arkadaşın birine göstermiştim kız resmen orgazm oluyordu fotoğrafa bakarak. Çüş dedim. Bir daha da öyle bir şeye girişmedim. Lan arkadaş ben niye böyle değilim. Bir arkadaşla oturuyorduk, ablasının sevgilisi aradı konuşuyoruz. Telefona beni de istedi naber nasılsın falan filan konuştuk ee nasıl buldun beni dedi. Resmini göstermişti kız ablasıyla sevgilisinin. Şaşırdım eniştem beni niye öptü hesabı, iyi dedim yakışıyorsunuz birbirinize. Ki adama dikkat bile etmemiştim fotoğrafta bana ne elin adamından deyü. İnsanlar pek bir garip oluyorlar.
Kızlara da erkeklere de güvenmiyorum ben galiba. Aldatma konusunda da acayip prensipliyimdir. Çok yakın bir arkadaşım sevgilisini aldatıyormuş ki onu sileceğimi bildiği için bana söylemedi bile ama söylediği biri benim bildiğimi düşünerek benim yanımda konudan bahsedince komple silmek zorunda kaldım arkadaş grubumu. Arkadaşım sevgilin varken ne diye başkasını bulursun anlamam. Neyse bu konuyu da anlatayım hazır yeri gelmişken.. Mihri diye bir arkadaşım vardı fakültede. Bu kızın memlekette bir sevgilisi vardı. Çocuk bunu görmek için 20 saat otobüs yolculuğu yapıyor bir gün kalıp geri dönüyordu. O derece bir aşkla bağlıydı kıza. Kız için üniversite bile okumaya kalktı iki senelik bir bölüm kazandı bizim şehirde. Bir sene kaldı çevre edindi sonra da döndü gitti memleketine. Senelerdir de sevgililerdi. Aileleri de biliyordu. Bu kız bir gün sarışın şapşal bir çocuğu gösterdi bana "Şu çocuk geldi işte dün çakmak istedi sonra da oturduk biraz." Konuştukça açıldı konu, meğer iki senedir bakışıyorlarmış birbirleriyle, çüş dedim. "Ee seninki nolcak bu ne şimdi?" dedim cevap vermedi. "Nasıl çocuk sence?" dedi. "ciddi bir şey olsa senin sevgilini bile bile çakmak isteme bahanesiyle gelip sana açılmazdı. Siktir et zaten çapkın bir tipi var bundan bir cacık olmaz" dedim. "Tamam zaten ben sevgilimi seviyorum ama bununla da görüşürüm arkadaş gibi." dedi. Sonraları öğrendim ki çocuğu ödev bahanesiyle eve de atmış birkaç kez. Neyse işte çocuk biz otururken masamıza gelmeye başladı ama bir yandan Mihri'yle cilveleşiyor bir yandan beni kesiyor böyle de enteresan. Çıkmaya başlamışlar bunlar. Mihri sevgilisiyle beraberken bir de bununla sevgili olmuş. İnanamadım. Geçen hafta gördüm Mihri'yi, çocuk bizim alt sınıftaydı Mihri memleketten kalkıp o şapşal çocuğun yanına buraya gelmiş. Başını da kapatmış, el ele yürüyorlardı. Midem bulandı birden. Öyle işte sevmiyorum bu aldatma saçmalıklarını. Aç gözlülüğe ne gerek var arkadaşım, heyecan arayan bungee jumping yapsın..
Bunları görüp nasıl paranoyak olmam arkadaş.. Bir şey daha var onu da anlatayım. Vakti zamanında msn'de bir hatunla konuştum bir kez, sonra bu kız salak deyip sildim. Bunu o dönem sevgilicilik oynadığım zata anlattım "o erkek, benimle de konuştu" dedi. Niye konuştun diye de azar işittim. Geçen gün başka bir arkadaştan öğrendim ki o erkek dediği kişi meğer kızmış hem de o zatın eski kız arkadaşıymış.. Ya ya ya işte.. Daha bir sürü olay var da gerek yok tek tek anlatmaya. Evet paranoyağım ben.. Beni çok sevdiğini söyleyen bir kız arkadaşım yine aynı erkeğe "Anlaşamıyorsunuz siz ayrılın bence" diyebilmekte.
8. sınıfta da hoşlaştığım bir çocuk vardı çocuk da bana asılıyordu. Herkes de biliyordu durumu. Benim arkadaş grubumdan bir küçük aptal, sevgililer gününde hediye alıp gitmiş çocuğun yanına.. Benim de haberim yok olanlardan. Çocuk geldi sen beni denemek için gönderdin di mi Filiz'i. Yok ne alaka nasıl falan derken öğrendim olayın aslını. Meğer Filiz, bizim o çocuğa aşıkmış. Allam.. Neyse evet ne diyorduk paranoyağım ben :)
Ne demek ki paranoyak?