9 Eylül 2010

Delirttiniz Ulan Beni

Evet, artık cümle alem öğrendi Farmville oynadığımı. 
Sadece Farmville değil aslında, zilyon tane oyun oynadım son bir haftada. Dün coştum kaldırdım hepsini, Farm kaldı. Güzel muhabbetler de dönüyor artık. Dünyaya açıldım, süpersonik İngilizcemle dünyayı ele geçiriyorum şu sıralar. Oraya buraya "Add me, pls" yazıyorum sağ olsunlar addiyorlar, öyle anlaşıyoruz güzel güzel. İsimlerindeki karakterleri bile göremediğim bir sürü arkadaşım var. Çok merak ediyorum kendi isimlerini söyleyebiliyorlar mı acaba ya da en azından görebiliyorlar mı.. 

Bugün babam yine odamı boş bulup dalmış, ben aşağıda saf saf televizyon izliyordum,  "Yanımıza gelmiyorsun" diyorlar, üzülüyorlar bensiz diye. Heheyt ben aşağıdayken adamceğiz odama girmiş, kullandığım ve kullanmadığım pedlerimi görmüş, oraya buraya fırlattığım iç çamaşırlarımı da tabii. Ayak seslerini duyup odama çıktım. Enee baktım özelim kalmamış. Sinirlendim tabii. "Baba bakın bu sarı şey, ped oluyor." dedim. "Hani merak ettiyseniz" diye de ekledim. Oralı olmadı adam. Sonra bu çöpteki sarılar ise kullanıp attığım sarıp sarmaladığım pedler, hani kafanız karıştıysa açıklayayım dedim" dedim. Evet dedim dedim. Sonra gaza geldim, "Genç kız odası burası, öyle habersiz girilmez ki aaa" dedim. "Genç kız mı?" dedi, bir de "nihahaha" diye ekledi. "Genç kız odası" dedikten sonra aslında bende de bir şimşek çakmıştı ama yine de babam dalga geçmez nasılsa diye düşünmüştüm, öyle olmadı. Artık cümle alem biliyor, karta kaçtığımı. Minyonluk falan da kurtarmıyor artık. 
Heh ne anlatıyordum ben.. Babam böyle kendi odasına internet çekmeye karar verip benim odamdaki interneti kurcalayıncaaaaa bağlantımın içine etti. Uğraştı yapamadı ve gitti. Kaldım dımdızlak. Şu an beni hayatta tutan, oyalayan tek şey internet, ama benimle çok ilgili ailem bunu göremiyor işte. 
Bir süre sinirden gözümden birer ikişer damlalar aktı, ağlamadım lan, kendiliğinden aktı onlar. Sonra minik bir telefon görüşmesi yaptım, moralim yerine geldi. Bir de soda içip geğirince bütün sorunları halledecek bir Temel Reis oldum. Kabloları tekrar kurcalamaya başladım. Bu arada aklıma domateslerim geldi. Hemen Papatya Prenses'e mesaj gönderdim, "Domateslerimi toplar mısın?" dedim. O, domateslerimle uğraşırken ben de interneti kurcalamaya devam ettim. 
Uğraşa uğraşa yaptım sonunda. Pippi'nin Çiftliği'ne bir girdim, bir baktım enee domuzlarım yok. Arıyorum tarıyorum, yok domuzlar. Gtalk sağ olsun, hemen sordum papatya'ya, "Naptın domuzlarıma çabuk söyle, kesip kasaplara sığır eti diye mi sattın, çabuk söyle" dedim. 
Ciddi ciddi satmış domuzları. Açıklaması şu:
- Domuz pis hayvan ya, ne yapacaksın domuzları. Hem annen duymasın domuz beslediğini. 
Düşündüm haklı aslında. Anneme durumu anlattım, papatya'yı bağrına bastı hemen. 
-Aferin ona, domuz beslediğini duysam internetini keserdim senin. Domuz pis hayvan, adını anma şunun.
dedi, adını anarak dedi, domuz dedi, annem domuz dedi. 
Önceden domuz kelimesi geçmezdi bizim evde. Biz çocukken beş harfli diye bahsederdik domuzdan. Çünkü, babaannemin tabusuydu domuz. 
-O beş harflinin adı anılınca evdeki bütün kap kacak pislenirmiş.
derdi. Artık umursamıyor. Gerçi ömrü hayatımda kaç kez domuz dedim bilmiyorum. Büyük büyük büyük dedemin domuz avlarından ve çektirdiği fotoğraflardan bahsetmediğim sürece lazım olmuyordu o kelime, ta ki Farmville oynayana kadar.
 Ayt neyse çiftliğin son hali bu: 


Gelişiyorum, büyüyeceğim daha. 
Sonracığıma bir de geçen şöyle bir şey oldu:


Kadının ismindeki karakterleri bile göremiyorum, Japon kendisi. Ne anladı da beğendi çok merak ediyorum.

Eveeet, daha oruç tutacaktım güya ben, bir baktım ramazan bitmiş. "Şeker Bayramı" değil "Şükür Bayramı" bu efendim. Bir de bu bayram da söylemezsem çatlarım:
"Bayram gelmiş neyime, anem anem garibem"
Ohh şimdi oldu.
Ah bir de "Deliye her gün bayram" var. Bir de "Bugün bayram erken kalkın çocuklar" var. Var da var..
Yarın zıbaracağım yine, şeker sevmiyorum, evde misafir sevmiyorum, kıymalı börek sevmiyorum, tatlı kurabiye sevmiyorum, ellerini öperken yüzüklerini burnuma burnuma çarpan menopoz teyzeleri sevmiyorum, yeni gelinleri sevmiyorum, "Aaa ne güzel ojelerin var senin" diyen veled-i zinaları sevmiyorum, harçlık da vermiyor kimse.. Özetle, işimdeyim gücümdeyim arkadaşım. Tarla torba beni bekler. 
Sıradaki sigaramı size armağan ediyorum.
Öptüm çüzz.