30 Mayıs 2010

Beati Qui Lugent


Bazıları ne yaparsa yapsın eziktir. 
İsterse ana dili gibi konuşsun bütün yabancı dilleri, isterse işinde zirvede oturuyor olsun, harika ilişkileri olsun... O hep eziktir. 
Yüzündeki ifadeden belki, belki bakışlarından, titreyen sesinden, eninden boyundan belki bilemiyorum. Ama o dünyayı da kurtarsa diğerleri için "dünya kurtarıldı"dır o kadar. 
Özgün bir şey ortaya koysa bile "özeniyor", "dikkat çekmeye çalışıyor"dur. O hep böyledir başkaları için.
Üstelik olayın kendine güvenle ilgisi de yoktur. Kendine güvenen hatta abartıp götü tavan yapmış biri bile olsa ezik olduğu anlaşılır bir bakışından, bir cümlesinden, yürüyüşünden belki..

Yaşadığı küçük yerde el üstünde tutulan, sürekli taklit edilen, sürekli konuşulan, takdir edilen, herkesin tanıdığı, hiç görmediği insanların bile arkadaş benimsediği biridir. Ama dünyasının dışına çıktığında araba bal kabağına dönüşür. Sonra yaşananlar malum zaten. O artık küçük dünyasındayken alıştığı tepkileri almak için çabalayan ezik biridir. Bunu saklamaya çalışıp uyum sağladığına kendini inandırmaya çalışsa da aslında uyum sağlayamamıştır ve bu, diğerleri tarafından hemen anlaşılır. Artık onun herkesin bildiği bir zayıf noktası vardır.

Hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmayacak. Onu en çok üzen de budur. Ne bir daha o küçük dünyasına geri dönebilecek ne de ezikliği fark edilmeden yaşayabilecektir. 

Öyle ve de böyle.

Öptüm seni blog.