Evet efenim blog manifestosu mu dersiniz, pippi manifestosu mu dersiniz, ne alakası var ne manifestosu mu dersiniz bilmiyorum ama blog yazarlığının ölmesini istemiyorum.
Ciddi anlamda bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Dernek falan iyi de, takım elbiseyle birileriyle tokalaşırken çekilmiş fotoğraflardan ve tabii sırf bir gazeteye kapak atmak için blog yazan blog yazarlarından daha fazlasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Yazıyoruz ediyoruz iyi hoş ama kıçı kırık bir gazeteci gelip de yazdığımız orijinal yazıları kendi yazmış gibi haber yapıyor biz susuyoruz. Neden bu adam bunu bu kadar kolay yapıyor? Çünkü insanlar blog yazarından çok kıçı kırık bir gazetenin kıçı kırık bir gazetecisine inanır. Hee hele de haberini çaldığı blog yazarı nick kullanıyorsa.. Bu bahsettiğim şey alıntının çok ötesinde bir şey. Ben kahvaltı ediyorum, çişimi yapıyorum, sevişiyorum onu yazıyorum neremi çalacaklar benim diyen güzide insanlar içinse söyleyeceğim şey şu, canımsın sen!
Evet bunu düşünelim diyorum..
Ama daha da vahim bir şey var ki, sosyal medya dediğimiz olay blog yazarlığının sonu olabilir. Ciddi bir tehdit bu. Aman sen de diyorsanız ben en başta çok iyi bir blog okuyucusuyum. Hiçbir reklamdan etkilenmem sadece blog yazarları ya da zekasına güvendiğim arkadaşların önerdiği ürünleri kullanmayı, almayı tercih ederim. Bu ne demek biliyor musunuz? Blog yazarlarının kocaman bir potansiyeli var. Bazı gazetecilerin blog yazarlarına bok atma sebebi de bu işte! Biz yazıyoruz, onların göremediği bazı şeyleri biz görüyoruz, kampanyalar düzenliyoruz ve sürekli büyüyoruz en önemlisi de dürüstüz, para için yapmıyoruz bunları, herhangi bir maddi çıkarımız yok bu işten. Bir ürün hakkında yazı yazıyorsak o ürünü gerçekten beğenmişizdir, bir şey bizi rahatsız ettiyse yazıyoruz neden başkalarını rahatsız etmesin. Bilmem ne bankası beni sömürdü, ilgilenmedi.. Bunu üç beş kişiye söylemekle bankanın adını Google'a yazan binlerce insana söylemek arasında fark olmadığını kim iddia edebilir. Herhangi bir konuda bir şey ararken aradığım kelimenin yanına blog yazmaya başladım ya da blogsearch kullanıyorum. Blog yazarlarının düşünceleri diğer tüm saçmalıklardan daha önemli geliyor bana. Bu potansiyeli yok sayamayız.
FriendFeed, Facebook ve Twitter hesaplarımı kapattığımı yazmıştım, onlar varken blogların durumunu bu kadar net göremiyormuşum, hissediyordum evet ama "vahim tablo" derler ya hani, heh işte ondan bihabermişim. FF, Facebook, Twitter önemli siteler, insanlar yazılarımızı oradan da takip edebilir değil mi, gördüğüm kadarıyla takip etmiyorlar. Herkes en az 200 kişi takip ediyor ve bloglarda yazılan yazılar sitelere düştüğünde yakalayamadıkları takdirde okumuyorlar. Yazısı okunmayan özellikle de yeni blog yazarlarının yazma heveslerinin kırıldığını hepimiz gördük, okuyorsak yorum yazalım diyorum. Birbirimizi okuduğumuzu gösterelim birbirimize. Önemsiz gibi görünen önemli bir ayrıntı. Ne yapılabilir her yazıya yorum mu yazacağız, evet en azından "okudum" türünden bir şey karalayabiliriz. Reader'dan takip edenler bloglara gidebilir.
Ben bunları neden söylüyorum, ziyaretçi sayısı düşmüş de ondan yazıyor, değil, allama bin şükür o konuda hiçbir zaman sıkıntım olmadı. Benim amacım okuduğum herhangi bir blogun bile bu vehametten etkilenip kapanmaması. Elimden geldiğince yorum yazmaya çalışıyorum. Reader'dan sitelere gidiyorum, yazıları tek tek okuyorum. Bunu herkes yapabilir gibi geliyor bana.
Bunu yazıyorum ama salak mıyım acaba diye de düşünmüyor değilim. Neyse dilerim bir şekilde birkaç blog yazarı dikkate alır beni.
PMS dediğimiz şey zamanı yazıyorum bunu, çok saçma gelirse "okudum, ne salaksın arkadaşım sen" yazıp geçebilirsiniz.