19 Kasım 2011

Civan İsimli Bir Doktor Olsa da Gülsek Biraz

İstanbul'a geldim, hayatım şimdilik burada devam ediyor.
Kardeşimde kalıyorum yine şimdilik, önümüzdeki ay para bulabilirsek süpersonik bir insanla eve çıkacağım. 

Hayatım metrobüste geçiyor sanki. Ofis mükemmel, hiçbir sıkıntım yok. Verilen işleri yapıp kendimi dinç tutmaya çalışıyorum. Çalışmak, bir işe yaramak harika bir duygu. Çok girişken bir insan olmamam benim için biraz sorun oluyor ama inat ettim hem hastalığımı yeneceğim hem işi öğreneceğim. Şimdilik gözlem yapıp bana verilen işleri yapmaya çalışıyorum. 

* AKP'ye oy veren İstanbullulara kızmayacağım bir daha. Çünkü burada insanlar sürekli çalışıp geri kalan zamanını yolda geçiriyor. Eve geldiğinde uyumadan önce de televizyonu açarsa dizilerle karşılaşıyor. Haliyle hayatı yolda geçen birinin en büyük sorunu yol oluyor ve bunun iyileştirilmesi onların hayatını tamamen iyileştireceği için diğer şeyleri umursamamaları normal. Umursamak da değil aslında eğer doğru kanaldan, doğru gazeteden, siteden haberleri kontrol etmiyorsa her şeyden bihaber olması da doğal. İroni yok, gerçek düşüncem bu. 

* Geçen hafta sonu boş günümde arkadaşla buluşmak için evden çıktım, metrobüs tıklım tıkıştı yine. Sorun değil ben bile alıştım bu sıkışıklığa. Bir durakta iki velet indi, iner inmez ellerindeki meyve sebze çöplerini küfrederek metrobüstekilerin kafalarına atıp Bacaksız gibi güldüler. Kimsede inecek hal de yok, çeksek kulaklarını. Bir de kapının karşısındaki kişi olarak hıyarı en çok bana atmış oldular. Sevgili veletler, o gün elimden kaçmış olabilirsiniz ama şimdi söylüyorum: Aferin lan, çok iyi yaptınız. Aklıma geldikçe gülüyorum halime. Zibidiler sizi.!

* Dün akşam metrobüste hamile kaldım sanırım. Bu endişe ile inmiş otobüs beklerken amcanın birine sarılmak suretiyle çocuğumu düşürdüm nasıl rahatladım anlatamam. 

* Aynebilim ile eve gitme çabasındayız. Akbilini kaybetmiş başkalarından rica ediyor hep. "Aa olur mu elalemden isteme, ben hallederim" dedim, para vermeye kalktı, küfrettim. Peki sonra ne oldu? Ayn'ı geçirdim kendim kaldım öbür tarafta. Ayn, başkasına para verip beni oradan kurtardı. Benim gibi bir deli daha var mı derken hayatımın kadınıyla karşılaştım resmen. Çok mesudum!

* Kan tükürsem de kızılcık şerbeti içtim diyen olduğum için şimdiye kadar iki kişilik özelimdeki sorunlarla ilgili konuşmadım, konuşacak değilim. Sadece, ayrıntılarını bilmediğiniz hayatlar hakkında konuşmamak lazım deyip bu konuyu açmadan kapatıyorum. 

* İş yeri hakkında bir şeyler söylemek için çok erken belki ama daha önceki tecrübelerim sayesinde anlayabiliyorum. Evet burası iyi bir yer. Birbirinden cici insanlarla çalışıyorum. Gerginlik, kıskançlık, ego olan yerlerde çalışamıyorum, barınamıyorum.  Neyse ki istediğim sıcaklıkta bir yer buldum ve harika gidiyor. 

* Geçen gün ofiste doğuşing yapalım dedik, dedik de biz bu kadar yayılacağını bilemedik. İnternet için çektirdiğim ilk fotoğrafla gazetelere çıkmayı başardım. link. Allahtan ekipten bazılarının görselini alıp bazılarını bırakmışlar yoksa mynet'e de çıkacaktım.


Özetle ben mutluyum, dilerim hayatım böyle güzel devam eder de son senelerdeki üzüntülerimin acısını çıkarabilirim.