23 Kasım 2010

26712254083751



Yarın o malum günmüş.. 
Ne güzel!! Öğrencilik hayatım boyunca hayalini kurduğum o günün adını dahi anamayacak, anmayı bırak, duymaya tahammül edemeyecek duruma gelmişim. 
"Ben böyle hayal etmemiştim." demeyeceğim, hayal değildi çünkü bu.. Planlarımdı bunlar benim. Üstelik hiçbir yerde yanlışlık yapmadım ben. 
Ne oldu? Onca zaman çalışıp kazanmanın getirisi ne oldu? HİÇ..!!
Televizyonlardaki aptal yarışma programlarından bir farkı yokmuş meğer hayatın. Son soruya kadar en yüksek parayla gel, son soruda çuvalla ve elde var sıfır!!
Kumar.! Hayat kumardan ibaretmiş aslında. Hak, hukuk, adalet çerezlikmiş sadece. 
Ağlıyorum evet, neye ağladığımı da bilmiyorum ya da ağlamam neyi değiştirecek.? Gerçi susmanın da bir faydası yok bana.. 
Ağlarken midem bulanıyor. Kusacak gibi oluyorum ama kusamıyorum da, çok garip. 
Keşke diyorum artık.. Eskiden keşke dememeye gayret ederdim şimdi ise keşke dememenin ikiyüzlülük olacağını düşünüyorum evet, keşke yıllarca ders dinleyeceğime gezip tozmama baksaymışım. Keşke ev işlerinde anneme yardım etseymişim, keşke gecelerce aptal dersler yüzünden uykusuz kalmasaymışım, keşke ödev yetiştireceğim diye kendimi paralamasaymışım, keşke son derslerde okuldan kaçıp erkenden eve gelseymişim, keşke "O kadar saat ders mi olur, seni mi bekleyeceğiz?" deyip beni servisten atan servis şoförüne ve diğer okullardan arkadaşlara "Haklısınız" deseymişim, keşke keşke keşke... Keşke ana sınıfında ertesi gün yapacağımız pamuktan kardanadamı nasıl yapacağımı bilmediğim için geceden ağlamaya başlamasaymışım. Keşke keşke keşkeeeeee!!
Ana sınıfı da dahil okula gitmeseymişim keşke. Gitmeseydim de şu halde olurdum muhtemelen. Bir farkım var mı, yok.. 
Ne yapacağımı şimdi de bilmiyorum, o zaman en azından ne yapacağımı bilmediğimi bilmeyecektim. Bence fark yok. 
Yarın o malum gün evet.
Öğrencilerimi özledim ben! Beni o aptal okuldan öğretmen geldi diyerek sepetlemeselerdi  devam ederdim  sonuna kadar, o üç kuruşla yaşamaya. Çünkü öğrencilerim vardı, çünkü bir işe yarıyordum. 
Yarın yarın yarın!!
Her sene o malum günümü kutlayan kişi sayısı azalıyor. Önceden hediye bile verirdi ailem. Artık onlar da kesti umudunu. Saçma bir şey olduğunu fark ettiler sanırım.
Geçen sene yazdığım yazı bu blogda hala. Link falan vermiyorum, çok mühim değil. Ne kadar mutluydum o gün. Önceki gecesi ne kadar heyecanlıydım. İlk ders nasıl nasıl nasıl gururluydum. Öğrencilerimin elimden alınması... Hayat!
Yarın o malum gün.. ve ben evde olacağım, okulumda değil.!!
Öğrenci döven, öğrenciye hakaret eden, kopyayla torpille öğretmen olan "öğretmen"ler görevde olacak, ben olamayacağım. 
Sağ ol  Tanrı! Sen varsın ve bunları görmüyorsun öyle mi? Nasıl telafi etmeyi düşünüyorsun bu olanları? Yok yok sen kal öyle.. Yıllardır böyle gelmiş böyle gider değil mi? Sen de alıştın sanırım..
Çocukken her ülkenin tanrısı başka diye düşünürdüm, sanırım o zamanki düşüncem doğru olanmış. Sen Türkiye'nin tanrısı olmalısın, bu kadar susan, bu kadar bakan bir tanrıya başka bir şeyi layık göremedim ben. 
Özür dilerim..!
Umurumda değil şu saatten sonra bana dünyayı versen. O kadar zaman çektiğim sıkıntıyı ben biliyorum ve sahip olduğum yeni hastalıkları ben yaşıyorum. Her şeyi telafi etsen bunu telafi edemezsin. Edemezsin!!
Sana gelmemek için ölmem bile ben. Çağırma, gelmeyeceğim.!