26 Ocak 2011

Sevgili Güllük


Dün güzel güzel hazırlanıp doktora gidiyorum diye evden çıktım. Yağmur yaş demeden yollara düştüm. Karşılığında ne buldum..? Hiç!! Adam başka bir şehre yerleşmiş. Gitmiş akademisyen olmuş. Gözlerim dolu dolu oradan ayrıldım. 

Kendime bir toka aldım. 
Sonra da halamın ısrarıyla pes etmeyip başka bir doktora gittim. 70 yaşında içi geçmiş bir erkek  ya da iğrenç süslü bir kadın doktor beklerken 50 yaşında çok cici bir erkek doktorla karşılaştım. Espri yapan, dinleyen, önemseyen bir doktor. "Off her şeyi en baştan nasıl anlatacağım ben şimdi?" derken hiç susmadım yine. Depresyonum ağır basmış yine bir haftadır ve bunu önlemek için yeni bir ilaç verdi. 

Aydınlanıyorum. Şimdiye kadar hep psikolojiyle ilgilenmiştim. İnsan biriciktir, önemlidir, önemli olan dinleyip düzeltmektir bilmem ne. Şimdi yeni yeni öğreniyorum ki, insan bir bok değilmiş aslında. Geçen de dediğim gibi sadece beyinden ibaretiz. Rezillik! 
Adam bana "Biz, doktorlardan ne bekliyorsun?" dedi, yani nasıl biri olmak istiyorsun'a getirdi. Ona göre ilaç verecek ve ben istediğim yani istenilen biri olacağım. 
İyice mala bağladım. "Çok güldün, azıcık üzül sen; al sana ilaç", "Çok üzülmüşsün yeter bu kadar üzülmek, al sana ilaç", "Çok zayıfsın al sana ilaç, biraz kilo al bakayım", "Yeter çok kilo almışsın, biraz zayıfla, şu ilacı keselim artık". Son iki ayım bu şekilde geçti. Bir yandan iyi olacağıma inanırken bir yandan ne kadar basit bir yaratık olduğumu görüp şimdiye kadar insan olduğum için kalkan götüm indi. 

Kilo meselesi de ciddi evet. Daha önceki doktorun verdiği ilaçla 2 ayda 6-7 kilo aldım. Götüm başım çıktı. Bu doktor da sağ olsun bana "Çok kilo almışsın, yanakların şişmiş" dedi ve "Bu ilacı artık keselim" diye de ekledi. Daha da kilo almam tehlikeliymiş. Sağ olun ya, incecik bir kızken süt danası gibi oldum sayenizde. Rejim nedir bilmezken şimdi oturup nasıl zayıflayabilirim'in derdine düştüm. Allah da sizi majeziklere muhtaç etsin e mi inşallah! Her ay regl olasıcalar.! 

Sonra eve gelip ilaçlarımı kullanmaya başladım. Yolda bana sırıtan ve karşılığında bön bön bakışlarımla yaraladığım yaşlı teyzeden senin huzurunda özür dilerim günlükcüm. 
Bu gece yataklara sığmadım, taştım adeta. İlaçların etkisiyle üçte uyandım, baş ağrısı çektim. Kalktım sobayı yaktım, virüs programını güncelleyip yine yattım. 
Saat 10 oldu, şimdi de güzel güzel yeşil çayımı içiyorum.

Değişik bir gündü yine. 
Öpüyorum çizgili yapraklarından, pijamam benim. 
Saliha kucağımda, selamı var.