Merhaba,
İbretlik bir hikaye anlatmak için buradayım.
Titreyip kendinize gelin, akıllı olun lan!
Vakti zamanında -bendeniz sivilceli bir ergen iken-, bir arkadaşım benden hem maddi hem de manevi değeri olan bir şey ödünç almıştı. Bir hafta sonra getireceğim dediği halde bir ay geçti getirmedi. Ama nasıl tırsıyorum kaybetti, başına bir şey getirdi diye..
Neyseciğime,
bir gün evde otururken, mü'min anamın bir dua kitabını buldum, öylesine karıştırdım bakalım neler yapılabiliyormuş dualarla diye. "Alla alla anaa bu da mı yapılabiliyormuş, aa doktora boşuna gidiyor bu insanlar, aa büyü de bozuluyormuş aaa" derken bir baktım "dilek duası" diyor. 4444 kez okunması lazım diyor..
Hadi dedim ph, yaparsın sen, azcık sık götünü halledersin bu işi..
Başladım okumaya.. Ara veriyorum tabii bazen ama sonra yine devam ediyordum. 2000-3000 gibi okudum ama 4444'e gelmenin imkanı yok. Bir türlü bitmiyor. Sonra zaten araya fazla zaman girdi unuttum ben duayı okumayı. Dua tamamlanamadı, yarım kaldı.
Ne oldu peki hıı ne oldu?
Benim emanetin yarısı geldi..!!
Ödünç verdiğim arkadaş, emaneti kırmış. İki üç parçaya ayrılmış emanet, parçalardan bir iki tanesi kaybolmuş. "Al bak bununla evlen..!" gibi tutuşturdu elime gedik kalmış şeyi. Arkadaşı elimde kelebekle kovaladım ama ne fayda tabii, gitti bitti. Senelerdir bir köşede masum masum duruyor artık bir işe yaramamanın hüznü çökük üstüne o günden beri. çökük evet.
Durum bu, ibret alın, akıllı olun!!