30 Nisan 2011

Seçmece

Sadece komik haberler değil, işe yarar haberlerden de serpiştirdim araya, seçmece yaptım size:


+Haber
BDP'nin saçma telkinine Başbakandan da saçma bir telkin gelmiş efendim. BDP, coşup "Devletin imamının ardında namaz kılmayın." demişti. Başbakanımız durur mu, hemen yapıştırmış cevabı: "Sizin namazla falan ne alakanız var?"


+Haber
Çok merak ediyorum, bu kadar enerjinin sebebi ne? Ne olacak yani? Tamam sanatı ve sanatçıyı seviyoruz, sayıyoruz, koruyoruz da bokunu çıkarmanın manası var mı? Oturun oturduğunuz yerde..
Her ay bu tablo ile ilgili yeni bir haber çıkıyor. Yok aslında erkekti, yok başka biriydi yok kendisi aslında, yok yok bence köpeğiydi... Şimdi de Lisa'nın mezarını arıyorlarmış, radarla..


+Haber
Sinema yazarı ve tarihçisi Burçak Evren "Sinemayı Türkler icat etti." demiş.


+Haber
Biz uykusuz kalınca beyin hücrelerimiz uyukluyormuş.


+Haber
Tübitak, bilim haberciliği kursu açmış efendim. Tıklayın.


+Haber
Süperman, ABD vatandaşlığından ayrılıyormuş. "Yaptıklarımın ABD politikasının bir parçası olarak sunulmasından yoruldum" demiş kendileri. Lütfen Türk olsun.! O da yetmez dünya Türk olsun!


+Haber
Erkek akademisyen hakimiyeti sürüyor. Cam tavan etkisinden bahsediliyor. Kadınların, öğrenilmiş çaresizliğe düştüklerine değiniliyor.


+Haber
Küresel Kadın Zirvesi, 5-7 Mayıs'ta İstanbul'da.


+Haber
Çernobil'de nükleerin etkisi hâlâ devam ediyor mu?


+Haber
Kanal İstanbul için kesilecek ağaçlara mı üzüldünüz!? Çözüm Çevre Bakanımızdan geldi: "Kesilecek ağaçların en az beş on mislini dikeceğiz." Tamam mı millet, sorun kalmadığına göre dağılalım artık.


+Haber
Bilmiyorsanız öğrenin. Hz. Adem'in boyu 17 metre eni de 10 metreymiş.


+Haber
Yenen nanenin nasıl düzeltileceği konusunda çalışmalar var sanırım. Zaten şimdiden binlerce dava açılmış, haliyle de bir tutuşma söz konusu.


+Haber
Kaddafi'nin askerlerine kadın ve çocuklara tecavüz etmeleri için viagra dağıtıldığına dair bir haber.


+Haber
Herifin biri bir köpeğe tecavüz ederken yakalanmış ve bu durumu "Köpek ilgi gösterince kendimi tutamadım" diyerek açıklamış.

Kalem Silgi İp

Eğitim hakkı deniliyor ama bu hakkı kullanmak için de bir sürü engel çıkarıyorlar önümüze. Bir genç okumak istiyor ama devlet diyor ki, şu şartları taşımıyorsan okuma sen, otur oturduğun yerde. Akıl alacak gibi değil esasında ama alıyor ve biz bu sisteme yıllardır katlanıyoruz sessiz sessiz. ÖSYM'nin rezillikleri ortaya çıkmasaydı daha da kimsenin sesini çıkaracağı yoktu. 
Öyle bir başbakan isterdim ki, çılgın proje diyerek ortaya çıksın ve eğitim sistemini komple değiştirsin, "düzenlesin". Kafasına göre değil tabii, eğitime yıllarını vermiş deneyimli insanlarla otursun konuşsun, bir şeyler yapsın. Sınavları kaldırsın, yepyeni bir sistem getirsin. Yapsın da yeter ki bir şeyler yapsın. Atama bekleyen öğretmenlerin atanmasını sağlasın, imamların kaymakamların girdiği dersleri onların elinden alıp yine öğretmenlere versin. Ama öyle olmadı tabii..


+ Haber
Mersin’in Erdemli İlçesi’nde YGS’den aldığı düşük puana üzülen lise son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Sıdıka Soydan, kendini iple asarak yaşamına son verdi.
Hiç uğraşmayayım siz gidebildiğiniz kadar geriye gidin buyrun: Google

KPSS intiharları da bildiğim kadarıyla 20'yi aştı.
Bir ülkenin utancı olması gereken bu intiharlara hâlâ müdahale edilmiyor, hâlâ kimse bu konuda bir şeyler yapmıyor. 

Ne şartlarda okuyor bu çocuklar..? Kızlar ailelerine karşı durarak okuma çabasında ama gel gelelim bir sınav var ve geçemezsen eve mahkumsun. Herkes dershaneye gidemiyor, hele de ailesi tarafından okutulmak istenmeyen çocuklar nasıl gitsin dershaneye.? Şanslıysa liseyi de okuyor ve ardından evlenmek zorunda kalıyor. Sonrası malum, kadın cinayetlerine kadar gidiyor.
He daha da şanslı ve okudu diyelim, bu sefer de iş yok. Aile para bekler, ama yok yok yok..! Bunu yaşamayan bilemez herhalde, bu yükü taşımayan bilemez. İntihara sürüklüyor işte bu da.. Öğretmen adayları bu yüzden intihar etti. Kolay bir şey değil..
Bir de şu var tabii, çocuğunu okutmak istemeyen ailelere de gün doğuyor. Bak bilmem kimin kızı okudu da ne oldu, evde oturuyor işte, okuyup ne yapacaksın? Eee haksız da sayılmaz öyle değil mi? Eğitimini aldığı işi yapamadıktan, para kazanıp ayakta duramadıktan sonra okumuş neye yarar? Herkes aileden şanslı değil maalesef. Bir şeyler yapıp kendi hayatını kuramazsa sefil olmaya mahkum ve devlet kendi eliyle gencecik insanları ölüme sürüklüyor. Üstelik "Üniversite okumazsan senden hiçbir şey olmaz" düşüncesini yerleştiren de yine devletin kendisi. Çiftçilik devam ediyor olsaydı, usta-çırak ilişkisini tamamen yok etmek yerine kontrol altına alabilselerdi gençler bu kadar çaresiz kalmayacaktı. 
Hadi bakalım şimdi çıkın işin içinden. Olan bu nesle oldu, sonrası daha da kötü olmaz dilerim.

El insaf el insaf artık!