27 Temmuz 2013

Aktivist Biraz da Anarşik


Doğuştan anarşist, aktivist idim. Abartmıyorum: İspatı

Ailemde kimse bana bir şeylere karşı gelmem konusunda nasihat etmedi, karşı geldiğimde bu durumu pekiştirmedi. Vardığım sonuç, "İnsanın içinde olacak hacıt"

İlkokul yılları, bir gün dersin ortasında sesler duyduk, köpek sesleri. Okulun bahçesinde baktığım birkaç köpek yavrusu vardı, teneffüslerde gidip severdim. Belediye, çöp kamyonu ve silahlı çöpçüler göndermiş, evet evet silahlı çöpçü. Ne kadar sokak köpeği varsa öldürmüşler, sıra benim yavrularıma gelmiş. Pencereden durumu görünce bağırdım çağırdım öğretmene. "Ben gidiyorum, bu ne ya? Okulun bahçesi burası. Bu kadar çocuk var burada, böyle mi örnek oluyorlar bize!" Öğretmen beni tutmaya çalışıyor ama ne mümkün. Belediye binasını basmaya gidiyorum. Yarım saat dil döktü adam, "Pippiciğim, yavrucuğum ne olur gitme, söz veriyorum başkana ben söyleyeceğim. Şimdi gitme.." O kadar çok yalvardı ki tamam demek zorunda kaldım, zaten gitmek ne mümkün koca adam tutmuş bırakmıyor. Ondan sonraki her saat başı, her gün sordum. Başkana iletilmiş, başkan özür dilemiş. Yemedim ama en azından bir daha böyle bir olay yaşanmadı. Gurur da duymuyorum, ne olursa olsun gitmem gerekiyordu. Başaramamışım.

Yine ilkokul. Liderlik özelliğimden faydalanarak bir ekip oluşturdum. Salaklar mıydı bilmiyorum ama Hitler gibi etkileyici ve kitleleri peşinden sürükleyen biriydim belki de. Çöp toplama ekibi. Her teneffüs ekiple beraber çöp topladık. 

Sınıfta yardıma ihtiyacı olan bir kız vardı. Ondan habersiz okuldan bir sürü eşya toplayıp birileri getirdi ayağına kıza vermiştim. 

Zengin bir piç vardı. Bir gün durumu iyi olmayan bir kızın yakalığını yırttı. Kız hüngür hüngür ağlıyor, "Annem beni öldürecek, ne diyeceğim ben anneme." diye. Öğretmenden para istedim, çarşıya kıza yakalık almaya gittik. Yakalığı aldık, sonra da artan parayla kız bisküvi almak için (aslında planım gereği) zengin piçin babasının dükkanına gittim. Bisküvileri aldım, "Ne oldu, hayırdır?" dedi adam, "Oğlunuzun marifeti." dedim. Adam bisküvilerin parasını almadı. Sert bir adamdı oğluna karşı, kesin ağzına sıçmıştır akşam. Nihaha

Belediye başkanının torunu bizim sınıftaydı. Hayat bilgisi dersinde yollardan bahsediyorduk. Çocuk evet, şuranın yolları da şöyle bikbik diye şikayet ediyordu. "Bunu bize değil, dedene söyleyeceksin." dedim. Öğretmen de çocuk da ne olduklarını anlayamadılar ama iyi oldu tabii. 

Gibi gibi.. Bunları kimse öğretmedi. Bacak kadar çocukken kalbim, aklım, mantığım böyle diyordu. Hiçbir zaman kedilerin kuyruğuna teneke bağlayan çocuk olmadım. Neden olmadığıma ilişkin tek mantıklı cevabım kitap. Kitap okuyun, kitap okutun, kitabı sevdirin çocuklara. Her şey orada. 


1 yorum:

Witchie of Stars dedi ki...

Sonra da yok efendim nesini seviyosun bu pipinin. Al işte busunu seviyorum. Seviyorum kardeşim yaa, seviyorum işte. Bulmuşsun böyle süper hatun, hem de çocukluktan süper, sevmeyip de napıcam başka? Huh!