6 Aralık 2009

Bas Gaza Serdar Bas Gaza

NTVMSNBC'de bir röportaj yayınlanmış bakıyoruz hemen:

Kürt açılımıyla birlikte Ahmet Kaya’nın içinde sizin de bulunduğunuz bir grup tarafından saldırıya uğradığı görüntüler yeniden gündeme geldi. İzleyince neler hissettiniz?
Bu konuyla ilgili ilk cümle: Çok pişmanım. 1999’da bırakın Kürtçe şarkı söylemeyi, yolda Kürtçe konuşulamıyordu bile. Ben de genç ve cahildim. Bence o gece yaşananlarda Ahmet Kaya’nın hiçbir suçu yoktu. Ben Ahmet Kaya’nın konuşmasının ardından sahnedeydim ve bir anda her Türk genci gibi gaza gelip Onuncu Yıl Marşı’nı okumaya başladım. Marşı okuduğum için pişman değilim tabii ki ama zamanlamam çok hatalıydı. Kısacası bence Ahmet Kaya’nın Kürtçe şarkı söylemesine izin verilmeliydi.

Aynı şey bugün olsa ne yaparsınız?
Bugün aynı şey olsa böyle bir tepki asla göstermem. Şimdiki hükümetimiz bize birlikte yaşamayı öğretiyor. Bunu anlamamızı gerçekten istiyor. Osmanlı İmparatorluğu’nda nasıl onca millet bir arada yaşadıysa, ABD’de o kadar etnik grup bir bütün olabiliyorsa biz de başarabiliriz. Başarmalıyız. Bu konuda son sözüm: Ahmet Kaya’nın o gece linç edilmesinde rol oynadığım için çok pişmanım. Bugün olsa bu tepkiyi asla vermem. Kürtçe şarkı okunmasını destekliyorum ama asla şehit görmek de istemiyorum. Birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekli.
 Canım ya, görüyorsunuz işte, hepimizin gözünü açtı bu hükümet. Ağzımı bozmamalıyım da şimdi tam zamanı aslında neyse..  "Şimdiki hükümetimiz bize birlikte yaşamayı öğretiyor." Böyle bir sürü şey söylemek istiyorum da neyse.. Kim bilir kaç yaşında bu insan, yazık ya, vallahi yazık, bir hükümet gelecek de yaptığın şey yanlış adamım, kendine gel diyecek anca öyle açılacak gözü. Büyüksün hükümet vallahi de billahi de büyüksün. Hanginize güleyim bilemedim ben şimdi.. Kaç yıldır "sanatçı"yım diye ortada dolaşıyor bu insan, birlikte yaşamamız gerektiğini söylüyor şimdi.. Bunca sene nasıl yaşıyorduk..? Değişen ne, adam gibi çıkıp anlatsın bana Serdar Ortaç, gerçekten onun ağzından dinlemem lazım bu açılım meselesini. Anlayamadığım yerler var demek ki, alla alla..!!

Eğer yanlış hatırlamıyorsam bundan seneler evvel demişti ki Serdar Ortaç "Tuttuğun takımı, siyasi görüşünü -bir şey daha vardı onu unuttum neyse- halka söylemeyeceksin." Heh şimdi Serdar Ortaç o zaman çoğunluk olan kişilere muhtemelen yaranmak için yaptığı bir şeyi, şimdi yine bakıp ana paçam tutuştu azınlık mı oluyoruz ne diyerek toparlamaya çalışıyor sanırım. Üzüldüm valla ya, nicedir piyasada olan ve belli bir zeka seviyesine sahip insanlara hitap edebilen başarılı bir arkadaşımızdı kendisi, tüh bak ya..

Hazır Serdar'dan bahsetmişken başka bir röportajından da alıntı yapalım:
- Sizin müziğinize ucuz müzik dendi…
- İnsanlar müziğime ucuz, bakkal damgasını yapıştırdıklarında ben kendi kendimi çok sorguladım, “Neden kendi müziğimizi reddediyoruz,” diye. Kendisini sevmeyen millet sürünmeye mahkûmdur. “Bizim makamlarımız bunlar, bu suda yüzelim,” dedim. “Yok” dediler, “Bu müzik İkitelli’nin” müziği. Dedim: “Etiler’de yaşayanın DNA’sında Türklük yok mu?” Kabul etmediler, buyurun sene 2009, o insanlar Ajda Pekkan’la Resim’de dans etmeye başladı. Bütün bu mücadelemin karşılığını aldım. Tabii bunda hükümetin de faydası var.
- Pardon, AKP’nin müziğinizin kabul görmesiyle ne alakası var?
- Eh uzun süre sonra Türklüğü bize bu hükümet hatırlattı da ondan. Hükümetimden çok memnunum.
 Eh güne böyle başlamak da yani ne bileyim, böyle kelebek oldum uçuyorum. Güzel sözlü (!) şarkıcıya selam olsun. Amin.!

Hiç yorum yok: