Çocukken ne güzeldi her şey. Saçımızı çekerdik birbirimizin en fazla bağırır sonra da anneme şikayet ederdik işte.
Büyüdükçe her şey değişiyor.
Kardeşimi ne kadar sevdiğimi defalarca yazdım. Evet hâlâ da seviyorum onu ama küsüz şu an. Yaptıklarını yemiyorum, yüzüne bakmıyorum iki gündür. Böyle olması gerekmiyor elbette ama içimden de gelmiyor.
Dün görüşmeye gittim, evrak teslim ettim dedim ya hani işte dün kardeşim de benimle gelecekti normalde ama o erken uyanmış o uyandığında ben uyuyordum sonra ben uyandım onu uyandırmaya çalıştım uyanmadı. "Kendimi iyi hissetmiyorum" dedi. Ben de "gelemeyecek misin" dedim haliyle. Tersledi beni. "Tamam gelme o zaman" dedim ne diyeyim. Öffledi pöfledi bir şeyler saçmaladı uyumaya devam etti. Ben de tek başıma çıktım evden. Minibüsteydim işte bana bir mesaj geldi önce Gloom sandım erken uyanacaktı muhtemelen benim için ama baktım kardeşim.
Mesajı aynen yazıyorum ki yorumlara ihtiyacım var ben mi abarttım diye endişeleniyorum çünkü:
"Tek başına halledersen özgüvenini geri alırsın. Halledemezsen de bana bok atabilirsin. Kolay gelsin.."
Özgüven ne alaka derseniz söyleyeyim hemen. Sosyal fobiden muzdaribim ve ilaç kullanıyorum bunun için. İlaçlarım olmadan dışarı çıkamıyorum. Kalp atışlarımın dengelenmesi için bu ilaçlar.
Belden aşağı vurdu kardeşim ve çok kötü koydu bu bana..
Gelmemesine hiç ama hiç kızmamıştım, üzülmemiştim de. Hatta iyi oldu diyordum çünkü iki üç gün önce gripti şimdi tekrar yorulacak diye üzülüyordum. Ama o mesajı göndermeyecekti bana. O kadar yabancılaştı ki bana birden. Yoldan geçen birinden daha değersiz oldu. Ben bu mesaja sinirlenip çok terbiyeli olduğum için "siktir git" yazdım. Çok sinirlenmiştim ama içimden sadece bunu söylemek geldi. O da "Çok sağ ol, senin için ilk kez bir şey yapacağım, gidiyorum" yazmış. Ben de "Ben gittim bile, biraz özgüven tazeleyeyim abla, hoşça kal" yazdım sonra o da "güle güle" dedi bu kadar..
Geldiğimde yüzüne bakmadım o da "hoş geldin" demedi. Durum bu işte. İlk kez ama ilk kez küstük. Çocukça bir kavga da değil bu affetmek istemiyorum onu. Sırf gidecek, dünyanın binbir türlü hali var küs gitmesin diye de barışamam. Yapamam bunu. Bana böyle davranıp hâlâ aynı ukalalıklarına devam etmesine dayanamıyorum..
Bu tatili diğer tatillerden daha verimli geçirdik ilişkimiz açısından, birbirimize zaman ayırabildik yine bir sürü şey paylaşabildik diye sevinirken ben, küs ayrılacağımızı düşünmemiştim. Cumartesi gidiyor ve sanırım barışmayacağız. Ben mi özür dileyeyim şimdi. Yoo bu sefer değil..
Ayrıca üşütmüşüm sanırım burnum akıyor, ateşim var yattım bütün gün neyse işte durumlar böyle. Bir taraf toparlanırken diğer taraf hep bozuluyor..
Gitmesi gereken başkaları da varsa onların da gitmesini bekliyorum hayatımdan. Ne olacak ki büyükbabam bile bırakıp gittikten sonra beni...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder