4 Ocak 2009

Yılın İlk Düşüşü

Yollar çok feci. Buz tutmuş resmen. Sabahın kör bir vakti dolmuşa kadar gitmeyi başardım kaymadan. Her şey dolmuştan indikten sonra oldu.
Dolmuştan indikten sonra bir süre yürümem gerekiyor. Yanımda iki arkadaşla kol kola girdik, önümüze gelene bin tekme modunda yürüyoruz. Uzun süre kaymadan ilerlemeyi başardık. Kızlardan biri gitti. Kaldık ikimiz. İki kişi de olsa önümüze gelene bin tekme şeklinde devam ediyoruz yürümeye. Kaldırıma çıkmak için bir tümsek yapmış düşünceli belediye, ne bilsin adamlar.. Neyse Zeynep ordan çıkmaya kalktı, ben de ona güvendim çıkarız sandım saf saf. Sonra Zeynep birden artistik patinaj yapmaya başladı, ben de onu durdurmaya çalıştım aklımca. Zeynep yüz üstü düştü tabii beni de yere çekti. Üstüne düştüm.
Millet bize bakıyor, birbirine bizi gösteriyor :
"Bakın bakın siz de böyle düşersiniz, dikkatli olun, bu salaklar gibi yürümeyin."
Gideceğimiz yere kadar karnımıza ağrılar girmesine aldırmadan güldük.
Güldükçe dişimin acısını da unuttum daha şimdi fark ediyorum. Acıyor hâlâ.

Ayrıca biri yeni yıla nasıl girersen öyle devam eder demişti.
Ne demek istediğini yeni yeni anlıyorum.

Hiç yorum yok: