Rüyamda öğretmen kulağımı çekti. Uff ya. Bilinçaltımı seviyorum.
Üstünü de seviyorum gerçi ama altının yeri ayrı tabii.
Şimdi olay şöyle oldu:
İngilizceden soğumama neden olan 9. sınıfta dersime giren bir daha da çıkmayan İngilizce öğretmeni ders anlatıyordu.
Herkesin önünde bir dizüstü var enteresan zamanlar demek ki. Sınıfta yine vazgeçilmez yerimde oturuyorum, duvar dibinde. Bir de te ortaokulda 4-5 ay çıktığım aynı zamanda ana sınıfından beri sevdiğim çocuk da sevgilimmiş güya, ne alakaysa. Neyse işte.
Hoca tahtaya Antakya yazıyor. Ben de diyorum ki Hatay da olur kendileri. Hoca meğer bilmiyormuş Antakya'nın Hatay il merkezi olduğunu. Neyse ben onu ek bilgi olarak vermiştim hocaya ama hoca onu ukalalık zannetti. O da bana bir laf soktu aklınca. Bilmediğim bir şey söyledi. Ben de açıkça dedim bilmiyorum diye. "Ben Antakya'yı bilmiyordum ama sen de bunu bilmiyorsun." dedi. Dedim ben de "Ne alaka ben laf sokmak için yapmadım ki, laf sokmak istesem cevap veremezdiniz." Sen misin böyle diyen, tartışmaya başladık. Ben adamı ciddiye almayıp güle güle cevaplar verdikçe bu sert cevaplar vermeye başladı. Ben de "Şu yaptığınız tahriğe girer hocam, alttan almaya çalışıyorum ama suyu çıktı işin" dedim.
O sırada nedense açık olan kapıdan idareci girdi. Tuttu kolumdan tahtaya götürmeye kalktı. Biliyorum başıma geleceği, sınıfta da erkek arkadaş var, rezil olmamak için "Hocam, dışarı çıkalım." dedim. Adam kolumdan tutup koridorun sonundaki odaya götürdü beni. Götürürken de eliyle göğsümü okşadı resmen. Odada "Kulak çekince kopa da biliyor, biliyor musun?" dedi. "Bilmem mi gerekiyor?" dedim. Kulağımı çekmeye başladı. Allahtan rüyamda acı hissetmiyorum. Neyse işte bu fasıl geçince sınıfa girdim. Güya o sapık idareci bana bir top vermiş. Böyle piyango toplarına benziyor. Sırama oturunca o top elimden yere düşüyor. Bir kızın sırasının altına giriyor. Kaç numara diyorum. "13" diyor. "İyi iyi, 13 zaten uğurlu rakamımdır." diyorum. Sonra topu elime alıyorum üzerinde 38 yazıyor. Şapşal kız yanlış söylemiş.
Sonra hiç kimseye belli etmeden sessiz sessiz ağlamaya başlıyorum. Ön sıramda oturan Emel ya da Çağla tam hatırlayamıyorum. Ona anlatıyorum taciz olayını. Üzülme diyor, erkeklerden tiksiniyoruz tekrar, öyle ağlarken uyanıyorum.
Sabah anneme anlattım rüyayı. Tabii bilinçaltımı kurcalamamaları için sadece kulağımdan çekme faslını anlattım. Annem hemen anlamını söyledi.
"KPSS'ye çalışman gerektiği anlamına geliyor."
Sağ ol ya..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder