3 Aralık 2008

Bir Garip Kanepe Hikayesi

Annem dışarı pek de çıkan bir kadın değil. Geçenlerde kanepeleri değiştirme isteği depreşen babaannemden aldığı emri yerine getirmek üzere Bir Kilim Yeter Sevgilim'e gitmiş. Tabii ben o saatlerde uyuduğum için bu olaylardan çok sonra haberdar oldum.
İki tane lilâ kanepe sipariş etmiş. İki gün önce alt salona indim baktım iki tane kanepe, duruyor öylece ama koyu kırmızı, kiremit rengi diyorlarmış, hiç kiremit görmedik sanki.
Yanlış getirmişler üstelik annemin geri götürün nidalarını da hiçe saymışlar, kanepeleri bırakıp gitmişler.
Anneme kızamam, adamlara kızsam annemin alması hata, ee ben şimdi kime kızacağım.?
İki gündür evde kimsenin işi gücü kalmamış gibi kanepe mevzusu konuşuluyor. Adamlarla irtibata geçilmiş, biz gelip alamayız siz getirin demişler. Olduu..
Bu işi çözse çözse İstanbul'da binbir türlü insanla karşılaşıp tabiri caizse insan azarlama ve sorun çözme işinde hatta birleştirirsek insan azarlayarak sorun çözme işinde kaşarlanmış kardeşim çözer. Bu cumartesi geliyor zaten. Eğer o zamana kadar kanepelerden kurtulamazsak kardeşimin hışmına uğrayacak dükkan sahipleri için üzülürüm.

Bu arada annem aştı yine kendini, internetten firmanın iletişim bilgilerini alıp şikayet edecekmiş.
Ben de büyüyünce böyle şeyleri önemseyip birileriyle kavga ederim herhalde ne bileyim,
şimdi hiç içimden gelmiyor.
-Aman bunlar da fena değilmiş. Kalsın ne uğraşıyorsunuz?
dedim ama dinletemedim.
İşte ben böyle bilinçsiz bir tüketiciyim.

Hiç yorum yok: