28 Haziran 2011

Garip Değilim Ben

  • Dağınıklık benim düzenim. Düzenli olunca hiçbir aradığımı bulamıyorum.
  • Herhangi bir şey sadece tamamen benim olduğunda benimdir. Ancak o zaman benimseyebilirim. Aksi takdirde kullanmayı da öğrenemem. Bilgisayar mesela, bir sürü dersini gördüm, o derslerde ilgimi çekmedi, bana ait bir bilgisayarım oldu ancak o zaman öğrendim her şeyini. Bisiklet mesela, kendi bisikletim olana kadar öğrenmedim, kendi bisikletim alındı atladım üstüne vurdum kırbacı. Ehliyetim var mesela ama babamın arabasını kullanmayı sevmiyorum, illa kendi arabam olacak o zaman yolların tozunu attıracağım, böylee hızla giderken el frenini çekeceğim mesela, aklımda bu. 
  • Grup çalışmasına müsait değilim. Her işi mükemmel yapma gayretindeyimdir bu da grup çalışmasına engel bir durum ama bir grubun yapabileceği her şeyi tek başıma da halledebilirim.
  • Dünyada her şeyin olabileceğine fazla inanmışımdır, en imkansız zannedilen, kimsenin inanmayacağı yalanlara bile inanırım. Bilirim mantıklı değildir, içimdekilerden biri her zaman yalanı yakalar ama asla o an söylemez asıl ben, sadece inanır. Sadece aklında tutar lazım olunca kullanılır bu bilgi.
  • Çizgilere basmamaya çalışırım, ama bu özelliğimi Teoman'dan sonra fark ettim.
  • Evden çıkmadan önce pantolonum delik mi, çorabım kaçık mı, saçım nasıl diye kırk saat bakarım kendime.
  • Maddi hediyeleri kimin verdiğini unuturum, hatta onların hediye olduğunu bile unuturum.
  • Her işe sağ ile başlarım. Ayakkabı, çorap, terlik illa sağa önce giyilir. Bir yere girerken sağ ile girerim eğer solla girdiysem çıkar tekrar girerim, sol denk gelecek şekilde yürüyorsam sekerek adım değiştirir sağla girerim yine.
  • Selam vermeyi unuturum, garip bu bence.
  • Odamdaki eşyaların yerleri kolay kolay değişmez. Aldığım bir ayakkabıyı, kotu eskiyene kadar giyerim. Bir gün onu bir gün onu giymem.
  • Seviyorsam, benim diyorsam kıskanırım. Yok umumi bir hal aldıysa karşımdaki kıskanmayı keserim ki sevgim de kesilmiş olur.
  • Her altı ayda bir, bazen üç ay da olabiliyor, çevremi değiştiririm. Kalanları alırım gerisini gönderirim.
  • Laf sokma konusunda herkesi geride bırakacak kadar yeteneğim varken bir gün bir arkadaşın yüzündeki ifadeyi gördükten sonra bu özelliğimi kullanmamaya söz verdim. Belden aşağı, belden yukarı hiç fark etmez, lafımın üstüne laf söylenemezdi bir zamanlar ama iştee.. Şimdi laf sokmuyorum kimseye ama karşımdaki o ukala ifadelerine devam edince içimden kendime sokuyorum lafları.
  • Bir insanı ilk başta sevmediysem sevmeye çalışsam da sevemiyorum. Paçaya yapışan tiplerden kurtulmanın 40 yolu adlı bir kitap yazma hayalim var.
  • O kadar çok şey istiyorum ki öncelik veremediğim için hiçbirini yapamıyorum.
  • Bir bardağı kırana kadar yıkama özelliğim var. Çatalı kırk defa silerim. Hatta kendi çatalım kaşığım bardağım ayrıdır.
  • Birinin odama girmesi yaşamıma müdahale gibi gelir kimseyi kolay kolay odama almam.
  • Bozulan bir eşya tamir edildikten sonra eskisi gibi çalışsa bile bendeki değeri bitmiş olur, muhtemelen işine yarayacağına inandığım bir arkadaşa veririm.
  • Telefonda konuşurken sabit kalmam imkansızdır. Yürürüm, kalemle kağıtla oynarım bir şeyler yaparım ama hareketsiz kalamam.
  • Umumi tuvaletleri kullanamam. Başkasının evinde banyo yapamam. Banyoda terliksiz duramam, o terliği de çorapsız giyemem.
  • Çıplak ayakla dolaşmam dolaşanı sevmem. Açık terlikle dolaşanları görmeye dayanamam. Çorapsız dolaşmam, dolaşanları da görmeye tahammül edemem.
  • Hangi konudan bahsederse bahsetsin, bir kitabı kitaplığıma atma fırsatım varsa asla kaçırmam o fırsatı. 
  • Kitaplarımı ödünç vermeyi sevmem. Kitaba nasıl davranması gerektiğini bilmeyenler yüzünden sırf onlar mahvetti diye aynı kitaptan bir daha aldığım da olmuştur. 
  • Yere düşen eşyayı tekrar lazım olana kadar almam yerden, öylece bekler.
  • Ya hep ya hiç ana felsefemdir. Derse geç kaldıysam derse girmem derecesinde bağlıydım bu felsefeye. Şimdi de öyle..
  • Yanımdaki kıza kimse bakamaz, kimse laf atamaz alırım aklını. Ama kendime laf atana sadece sertçe bakarım ya da duymazdan gelirim, aşağılanmayı hak etse de acıdığım için bunu yapamam.
  • Köprü, kestirme yol kullanmak son çare olmadıkça kullanmam.
  • Misafirimi evde ağırlamam. Evin özel bir yer olduğunu düşünürüm. Dışarda görüşürüm arkadaşlarımla.
  • Sevgilim haricinde kimseyle mecbur kalmadıkça sinemaya gitmem.
  • Bende olan bir şeyi ya da bana özel bir şeyi başkası da aynen yaparsa, alıp kullanırsa o kişiyi silme derecesine gelirim. O kopyalanan şeyi de bırakırım, nadiren devam ettiğim görülmüştür.
  • Ezber bilgileri ukala ukala sunanlardan tiksinirim. Sağlıklı yorum yapanları el üstünde tutarım. Fikirlere, ezber bilgilerden daha çok önem veririm.
  • Sohbet programlarında arkadaşlarıma rastladığımda selam veremem, işi vardır o selam versin derim, beklerim öyle mal mal. 
  • Çok korktuğumda kendi yüz ifademi düşünüp gülerim mütemadiyen.
  • Moralim çok bozuksa ve düzelsin istiyorsam açarım müziğin sesini sonuna kadar Misket falan dinlerim. Yok düzelmesin daha da bozulsun, Allah cezamı versin istiyorsam "Kimseye Etmem Şikayet" açarım. Kızgın sinirliysem daha da pekişsin istiyorsam metal ya da bol küfürlü rap müzik dinlerim. 
  • Reflekslerim çok kuvvetli olduğu için sık düşmem, kaza geçirmem. Bu yüzden de yılda bir kez de olsa eğer bir fırsat çıkmışsa refleksi kontrol etmeye çalışır ve düşmeme izin veririm. Çocuk düşe düşe büyür ne de olsa..
  • Gazeteye sarılmış bir şey görürsem illa o gazeteyi okurum, ya da masaya serilmişse eğer bir yandan yemek yer bir yandan gazete okurum. 
gibi gibi gibi

12 yorum:

PAPATYA PRENSES dedi ki...

Birinin odama girmesi yaşamıma müdahale gibi gelir kimseyi kolay kolay odama almam.

gerisini boşver :P

pippi haşmet dedi ki...

PAPATYA PRENSES, ama başarabiliyor muyum sor bir sor :)
Ben çıkar çıkmaz hiç abartmıyorum çıkar çıkmaz annem giriyor içeri, hiçbir şey yapmasa kapıyı açıyor havalansın diye ehu :)

Deniz Şenliler dedi ki...

ehehu :D zamanında böyle bi yazı ben de yazmıştım, ama seninki süpermiş, eğlendim.

Bi de benim son cümlem de şuymuş: "Daha fazla yazarsam evde kalıcam sanırım. Yok aslında herkes gibi bi insanım ben de. Yani herkes takıntılıdır demiyorum tabi de yani."

Azze dedi ki...

Oh yalnız değilmişiz ^^ ihih:)

pippi haşmet dedi ki...

dokimotatos, bu da aslında çok eski bir yazı. Güncelledim biraz. eski blogumda mim olarak gelmişti ve yazmıştım. Kıyamadım buraya da ekledim :)

pippi haşmet dedi ki...

Azze, çok da garip değiliz canım :D

rahat yazar dedi ki...

gariplik var ama herkesin garip huyları var:)

PAPATYA PRENSES dedi ki...

hastayım o havalansın bahanesiyle kapı açmalarına yaaaaa

pippi haşmet dedi ki...

rahat yazar, yani yani hepimizde var böyle şeyler abartmaya gerek yok :)

pippi haşmet dedi ki...

PAPATYA PRENSES, sorma neyine havalanıyor benim çerçeveler zaten eskidi dışarıdan bol bol hava giriyor içeri. hayır salondan mı hava alacak benim odam anlamıyorum ki hıh

Adsız dedi ki...

mümkünse hergün yaz sen biz okuruz :)

pippi haşmet dedi ki...

Adsız, vay arkadaş teşekkür ederim. Gaza gelmeye hazır bünyeme çok iyi geldi bu yorum ;)