30 Nisan 2010

Turgenyev - İlk Aşk

Alıntı:



"...

O günden sonra "tutkum" başladı. O zaman yaşadığım şeyi hatırlıyorum da, bir insanın ilk resmi görevine atandığında hissetmesi gereken şeye benziyordu. Basit bir genç adam değildim artık, aşık biriydim. Tutkumun o gün başladığını söyledim, çilemin de o gün başladığını eklemeliyim. Zinaida'nın yokluğunda eriyordum: Hiçbir şeye tam anlamıyla kendimi veremiyor, en basit şeyleri bile yapamıyordum. Günler boyunca sadece onu şiddetle düşünmekten başka bir şey yapmıyordum. Gittikçe eriyordum, ama varlığı beni rahatlatmıyordu. Kıskanıyordum ve kendimi değersiz hissediyordum. Aptalcasına aşağılıktım; yine de karşı konulmaz bir güç beni ona itiyordu ve odasının kapısından içeri her zaman istemdışı bir mutluluk titremesiyle giriyordum.
Zinaida, ona aşık olduğumu hemen anladı, zaten ben bunu gizlemek niyetinde değildim. Tutkum onu eğlendiriyordu. Benimle eğleniyor, oynuyor, bana işkence ediyordu ama buna rağmen, o bunlardan mutluluk duyduğu için, halimden hiç de şikayetçi değildim. Zinaida'nın ellerinde yumuşak hamur gibiydim; ona aşık olan sadece ben değildim. Evi ziyaret eden adamların hepsi sırılsıklam aşıktı ve o, onları gergin bir iple ayaklarının dibinde tutuyordu. Onların içinde değişik umutlar ve korkular uyandırmayı, onları kaprislerine göre eğip bükmeyi eğlenceli buluyordu.
..."

Hiç yorum yok: