Ah nereden başlamalı nasıl başlamalı..
Şimdi gitmeden önceki geceden başlayalım. Babam inatla bu gidişi ertelemem gerektiğini söyledi ve hiçbir konuda yardım etmedi. Gloom'la sabaha kadar konuştuk, ikimiz de çok kötü durumdaydık, beni neyin beklediğini bilmiyorduk sonuçta.
Sabah oldu, babam neden daha erken kalkmadın diye pöykürdü bir sürü. Komşularla vedalaştım sonra bir de babaannem çok ağladı, "Ölüsüne ağla canlısına ağla reva mı bu bana" diyordu en son.. Neyse sonra eşyaları yerleştirdik arabaya, halama gittik, halamdan da perde aldık, hatta halamı da aldık Bim'den bir sürü bir şey aldık.. Bagaj doldu, arka koltukta bir kişilik yer bile kalmadı. Eşyalar ikide bir annemin kafasına düşüyordu. Ön koltukta da halamla ben oturduk, sıkış depiş gittik.
İlçeye varınca adam bize yolu çizdi. Sonra bir yerden kanepe falan bir iki bir şey daha aldık. Adamlar köyü biliyorlarmış bırakırız biz dediler neyse atladık tekrar gidiyoruz köye.. Gidiyoruz daaaa ben böyle bir yol görmedim.. Görmedim valla.. Sırat mübarek.. Virajlı, taşlı, haliyle tek araçlık.. 20-30 km de böyle gittik ama beni helikopterle alırsınız hayatta inmem ilçeye diye söylendim yol boyunca. Yolda bir an nereye döneceğimizi şaşırdık arayalım soralım dedik çıkardım telefonu.. Ahaaa telefon çekmiyor. O an işte başımdan aşağı dökülen kaynar sularla yandım. Gloom'a haber verememiştim.. Son konuşmamız geceydi ve öyle kaldım.. Yıkıldım bir an sanki, geri dönmek istedim ama neyi bahane edecektim. Moralim sıfır devam ettik artık rastgele bir yoldan. Neyse köyü gördük uzaktan, allam dağ başında ne işim var benim dedi içimden bir ses, başka bir ses Feride olmak kolay mı dedi sustum.. Köye yaklaştıkça büyülendim sanki.. Karadeniz yaylalarına benziyordu. Okulu gördüm hemen köyün girişindeydi, lojman da onun bahçesinde işte. Odayı gördüm beynimden vurulmuşa döndüm. Bok gibi.. Telefon çekmiyor kesinlikle, hiçbir operatör çalışmıyor. Geri dönsem mi acaba diye düşündüm yine. Gloom beni merak eder, ne yapıyordur acaba gibi gibi bir sürü şey.. Lojmandaki öğretmenler indiler yardım ettiler odayı yerleştirdik bir güzel. Ev arkadaşım o gerizekalı arkadaşımın dediği gibi biri değilmiş. Hay salak her gördüğü sakallıyı dedesi sanıyor herhalde. Bildiğin donuk, içi geçmiş bir kadın işte, iyi biri o kesin de eğlence anlayışı Aşk-ı Memnu izlemekten ibaret.
Annemler gitti sonra, kaldım burada tek başıma. Yatağımı yaptım yattım fazla uzatmadan ama uyumak mümkün değil. Okulun bitişiğinde mezarlık var, köpek ulumaları, çıtırtı pıtırdı öldüm resmen. Uykusuz uykusuz kalktım ertesi gün okula gittim.. Okul güzel.. 10 öğretmeniz toplam. Ben 2. sınıflara ders veriyorum. 5 mevcutlu bir sınıfım var. İlk gün 2 öğrencim vardı, ikinci gün 3 oldu cuma günü de işte 4 oldu ama biri hâlâ gelemedi nedense.. Öğrenciler okuma yazmayı unutmuşlar, bir tanesi hiç bilmiyor. Kalma diye bir şey olmadığı için de direkt gelmiş mi bizim sınıfa oh maşallah.. Şimdi ne yapacağım ben diye düşündüm bir süre sonra ona da çözüm buldum. Birleştirilmiş sınıf gibi ders işliyorum. Ödevleri bile ayrı hepsinin. İlk gün akşam kurul toplantısı vardı kulüpler kurullar bir sürü bir şeylerde daha görev aldım. Hadi hayırlısı...
Çocuklardan biri bir torba kestane hediye etti bana. Bir sürü çiçek aldım, kır çiçeği.. Resim dersinde beni çizdiler defterlerine. Çok değişik bir duygu. Bir de bir tane kız öğrencim yapamayınca birkaç kez ağladı ama neyse alışacak tabii :)
Durumlar böyle işte, komşuluk yapıyoruz arada. Yaprak Dökümü, Aşk-ı Memnu akşamları. Takip etmediğim dizileri bundan sonra takip edeceğim artık. Bir de izlerken konuşmasalar tam süper olacak.
Heh bir de şey var adımı kullanmıyor kimse, kimseyle arkadaş olamıyorum. "Hocam", "siz " hep böyleyiz.. Sizli bizli sizli bizli sıkıldım. Özenti gibi hocam hocam nedir ya..? Ego sorunu var bence öğretmenlerin sadece buradakiler değil çoğu böyle. Daha önce hanım bey kullanıyordum hocam nedir öğrenci gibi aklım almıyor, çok enteresan..
Daha anlatacak çok şeyim var özellikle de komik kısımları anlatmadım daha ama sabredin gelecek hepsi sırayla..
İnterneti üst komşudan çektim. Çok şükür internetim var artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder