5 Eylül 2009

Sevgili Sevgilim Gloom




Biliyorum bana tahammül etmek bazen zor. Aslında kolay olmadığını biliyordum en başından beri ama seni korkutmak istemediğim için söylemedim :)


10 ay olacak sevgilim. 10 ay aslına bakarsan çok bir zaman da sayılmaz. Bütün bir ömrün yanında pek de küçük bir zaman dilimi. Ha hatta ölümden sonra akibetimizde bir değişiklik olur mu bilmiyorum ama hani olursa orada da seninle olacağım, benden kurtuluşun yok hiçbir şekilde. Neyse işte yani 10 diyorum sevgilim boru mu? 10 ay sabrettik birçok şeye, bir sürü güzellik yaşadık, bir sürü şey paylaştık 10 ayda. Hiç aklıma gelmeyen zorluklar da atlattık. İş bulamama/bulma, parasızlık, KPSS, büyükbabamın gidişi, psikolojik çöküşler... 10 ay içinde hep destek olduk birbirimize. Sen olmasan hayat cidden çekilmez bir şey olurdu.


Biliyor musun sevgilim, senden öncesi yok gibi hayatımın. Sanki seninle başladım hayata. Ikınıyorum ama çıkmıyor hiçbir anı. Hani alınması gereken dersleri almışım belli ama olayları, yüzleri hatırlamıyorum. Seninle başladım biliyorum seninle de bitireceğim bu hayatı.


Bir sürü hayalim var hepsi senli. Hepsi ama hepsi.. Ben anne olmaktan korkuyorum biliyorsun ama içimde bir yerde bir çocuk da büyütüyorum galiba seninle tanıştığımdan beri. Senden başka kimse beni anne olmaya ikna edemezdi sanırım. Şimdi bile ikna olmuş sayılmam ama olacak biliyorum. Aslında biliyorsun bendeki duygu değişimlerini, ah hormonlar hormonlar... Neyse senden çocuğum olsun istiyorum, anam babam..!!


O kadar eğleniyorum ki yanında, gülüşlerimin hepsi içten. Bol bol kahkaha atıyorum yanında. Yanında ben oluyorum hiç zorlanmadan. Acaba şöyle yapsam böyle mi der diye aptal aptal düşüncelerde boğulmadan.. Ben ben oluyorum, sen de beni seviyorsun. Şapşallıklarıma bile hayransın ya ben galiba en çok da bunu seviyorum.


Ben senden uzakta bir hayat düşünemiyorum artık. Yanından bir an olsun ayrılamam. AYRILMAM ki neden ayrılayım alla alla..!!


Hımm babam oluyorsun ya hani, ben bunu da çok seviyorum. Saçlarımı okşuyorsun, masal anlatıyorsun bana uzun uzun. Hep mutlu sonla bitiyor dikkatimi çekmedi sanma. Ayrıca o elma senin kafana düşsün e mi? Niye her seferinde benim kafama atıyorsun elmayı anlamadım. Kınıyorum seni sevgilim..


Romantiklik deyince duracaksın orada sevgilim. Çünkü dursan iyi olur, ben romantik değilim. Olamam da. Bu akım beni çok önceden bıraktı. Belki farklı bir yüzyılda olsak en romantik hep romantik kişi ben olurdum ama bu yüzyıl romantizmi kaldırmıyor. Sürrealist sürrealist seviyorum seni. Gerçeğin çok üstünde. Aşk gibi. Bu romantizm değil dikkat et lütfen, hayır değil tabii ki, benden iyi mi bileceksin aaaaa!!


Ne kadar çok ünlem kullanıyorum değil mi?!! Hepsi aşktan. İçimden bağırıyorum da sana ondan, yok yok öyle bağırma değil, böyle şey gibi ımm şey işte "seni seviyorum" gibi.. Aşığım huleyn gibi.. Hani içip içip nara attığım o gece gibi.. "Seviyoruuuum ulaaaaann" Herkes bana bakmıştı hani.


Alnına post it yapıştırmak istiyorum sevgilim. Herkes öğrensin bana ait olduğunu. Evet ben böyleyim ne var..! Bana ait olan sadece benim olur. Top benim oynatmıyorum amasını satayım. Yok aşkım sen top değilsin, benim top. Top dedim de aklıma geldi aşkım: Beni seviyor musun?
Ben seni çok seviyorum da o bakımdan. Bakma sen Nazım'ın Hikmet'ine... Ben elmayı seviyorsam elma da beni sevecek!? Ya toprağın ya midemin.! Nokta bitti yani bu kadar.


Çok mu saçmalıyorum sevgilim.? Bu aralar içimde bir kedi besliyorum böyle mırr mırrr sokuluyor mideme mideme..


Bu yazıyı okursan sen de beni seviyorsun demektir. Ama sakın öğretmene şikayet etme beni.


Sevgilim, potansiyel aile babam. Eşim, yoldaşım, fikirdaşım... İnce gülü fikrimin, bülbülü o mahur bestenin, Müjgan kim ulan!!


Fars şiirleri demiştik ya üçümüz için. Halt etmiş o Fars şiirleri bizim yanımızda.


Sen, uşağımız bir de ben, pippi..


Gidiyorum sevgilim ya da geliyorum işte. Yanından kalkıp yazdım bu satırları. Horlamıyorsun yemin ederim. Ayakların da kokmuyor, o gelen koku benim ayak kokum. Gerçekten çok küçükler ama çok kokuyorlar demek biraz daha büyük olsa... Off ki off..


Uyurken çok güzelsin. Konuşmadığın için muhtemelen..
Şaka yaptım, vurmasana.. Uyurken bana vuruyorsun ya komik, kimseye anlatmıyorum inanmazlar diye.


Ben her haline aşığım senin. Böyle bonus saçların olsa, palyaço burnun olsa, Spock kulakların da olsa severim seni. Benim kal tamam mı? Bak yoksa burnumu karıştırırım karşında, bu kadar da iğrencim.


Seninle farklı bir yüzyılda yaşamayı isterdim bunu da eklemeliyim. Hani 60'lar 70'ler bile kesmez beni. Bambaşka bir yüzyılda. Huzurun olduğu bir yüzyıl oldu mu hiç sevgilim, biliyor musun sen?


Mavi Göl'e gidelim aşkım.. Sinemalarda..!! Off çok mu geç kaldık, olsun biz de evde izleriz.


Rüyanda beni gör. Salıncaktan düşeyim rüyanda ama korkma rüya ya o, acımıyor canım.


Köprüler yaptırdım gelip geçmeye, çeşmeler yaptırdım suyun içmeye Gloommmm..!! Hayrat yaptıracağım senin için aşkım, şart mı ölmek canım aaa..


Sen hiç ölme sevgilim ama olur mu? Söz ver bana nolur ölme.. Ölürsen bir daha hiç konuşmam seninle, salata da yapmam sana, yapsam da sirke yerine limon dökerim üstüne. Ve çorba da yapmam yaparsam da işkembe çorbası yaparım o da hazırlarından yani. Demedi deme, uyarıyorum seni.


Bütün zor zamanlarımda yanımda olduğun için teşekkür ederim bi'tanem. Şu dünyada güzel olan ne varsa hak ediyorsun, misal beni :) Seni çok seviyorum her şeyim benim, çok hem de.


Bekar falan gezmeyelim!!

Hiç yorum yok: