Türkçe Olimpiyatları var ya, ah ne güzel değil mi, çoluk çocuk falan fişman.
Sevmiyorum arkadaş, sevmiyoruuuumm..
Bülent Arınç, çocuğa soruyor bu okuduğun şiir kimin biliyor musun peki şairini.. Evet Fethullah Gülen diyor çocuk.
Türkçe sevgine kurban, Fethullah Bey. Büyük "şair"sin vesselam.
Şurdaki haber aslında benim neden sinir olduğumun özeti. Son cümle: "Atatürkçü Prof. Dr. Toktamış Ateş, Türkçe Olimpiyatları'na ilişkin ilgisini gizleyemedi."
Neden şaşırdınız? Demek ki şaşırmamız gereken bir şey var.
Türkçe Olimpiyatları'yla ilgili yaptığım minik bir Google turunda karşılaştığım hemen hemen bütün haberler malum haber sitelerinin, malum kanalların haberleri. Allah Allah.. Sponsorlarına falan da baktım gözler Ülker'i de aradı. Hayırdır dedim o neden yok acaba.. Edindiğim bilgiye göre ki pek inandırıcı gelmedi ama neyse, teklif edilmiş sponsorluk kendilerine lakin Ülker kabul etmemiş. İmaj meselesi.
Fakültedeki en değerli hocam aklıma geldi yine. Çok seviyorum çok da saygı duyuyorum. Onun kadar saygı duyduğum biri olmadı eğitim hayatım boyunca. Abdestsiz derse girmeyen, söylediği her sözü neden söylediğini bilen biri. Kendi alanında müthiş bilgi sahibi olmasının yanında her alanda da her türlü bilgiyi kovalayan biri. Bir gün derste Fethullah Gülen'in açtığı okullardan da bahsetti. Ah canım o benim ya, ne güzel giydirmişti hiç unutmuyorum onun sözlerini. Ben zaten sevmiyordum Gülen'i ama o söyledikten sonra daha da bir emin oldum, bu adamın dinden başka amaçları var. Ya bak aklıma geldi şimdi, bir arkadaş anlatmıştı, "cemaatçi" kızlar, dinleniriz korkusuyla "toplantı" yaptıkları odalara telefonlarını almıyorlarmış. Kapıda bırakıyorlarmış ama hani bu sessizliğe duyulan saygıdan değil nedenini söylemişler, "Dinleniriz falan zaten bütün gözler üzerimizde".. Ne gülmüştüm ya, bak hâlâ gülüyorum..
Uluslararası bu yarışmanın saçmalığına gelince, gidip bizden geri ülkeleri bulup o ülkelere saçma sapan okullar açıp onlara Türkçe öğretmenin mantığını anlamıyorum. Sen önce ülkendeki emolarına düzgün Türkçe öğret sonra git teee dünyanın bir ucuna. Ay yazık, yoksa seni burda ciddiye almıyorlar mı? Eee o zaman belki de sende bir sorun vardır.
Emperyalizm nedir pek bilmez bazıları. İşte budur. Herkes kendi dilini konuşsa olmuyor değil mi? Sen öğretene kadar kendi dilleri de yoktu di mi, ah canım ya, yazık onlara..
Başka başka milletlerden mini mini çocuklar Türkçe konuşuyor diye duygulanamıyorum valla kusuruma bakmayın. Minik ağlak bir velet çıkıp ağlayarak Vatan millet sakarya dediğinde de zerre kadar duygulanmıyorum. Atatürk öldü biliyor musun diye ağlayan başka bir veletin durumu beni eğlendirmiyor hiç, aksine öğretmenine ve çocuğun ailesine karşı nefret oluşuyor içimde. Çocukları alet etmeyin saçmalıklarınıza. Büyüdüğünde pişman olma olasılığı olan şeyleri yaptırmayın çocuklara. Öğrenci andı okutmak da bunlardan biri. Gerzek bir şarkı yarışmasına göndermek de çok iğrenç. Yazık be, ilerde psikolojik tedavi görmek zorunda kalabilir o çocuklar. Hey gidi Barış Manço.. Çocuktuk seninle biz, yetişkin gibi davranmıyorduk yanında, olduğumuz gibiydik. Ispanak yiyip dişlerimizi fırçalıyorduk mini mini kuşlar eşliğinde. Özledik seni.
Baktığın zaman evet çok büyük, çok masraflı mükemmel bir organizasyon bu konuda bir tebriği hak ediyorlar. Yalnız dediğim gibi bu tür hareketler çok güzel hareketlerden sayılmıyor.
Ancak eleştirmeye yarıyorum. Bok atıyorum sadece değil mi? Hatta utanmasa birileri sıkıysa git de kendin yap der. Evet ya, gidip ben yapayım bunu.
Şimdi geçenlerde başıma gelen olay malum, bir yazıda gerizekalı arkadaşlarımın baş örtülü olmasından ileri gelen tezata değindim diye din düşmanı ilan edildim. O yüzden bu kez bir açıklama yapayım. Bu işi kim yapsa aynı şeyi söylerdim. Haritada yerini bulamadığımız ülkelere gidip zilyon tane çocuğu toplayıp "gönüllü" öğretmenlerce Türkçe öğretip gelip buraya yarıştırmak komik ötesi. Yetişkin kursları düzenleyin çok hevesliyseniz, rahat bırakın çocukları..
Off.. Bitti..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder