Hastayım malum. Dün gece gözümü açmadan saatlerce yattım. Sabahları erken çıkıyorum akşam 7 gibi evde oluyorum. Bir de bunun üstüne geçen akşam eniştem aradı. Yeğeni Kıbrıs'ta üniversite okuyor, bir ödevi varmış yardım edebilir misin dedi.
İyi dedim ederiz, sevap ya hani o açıdan.
Yardım edecektim güya ama kompozisyon yazılacakmış onu da ben yazacakmışım. Türkçe öğretmeniymişiz ya.. Konusu da:
"İnsanların zekasını alınız geriye kıymetli hiçbir şey kalmaz."
En az 5 paragraf yazılacakmış.
Hiçbir şeye vakit ayıramıyorum zaten, KPSS'ye bile çalışamıyorum. Hanımefendi Kıbrıs'ta sıcakta alem yapacak ben burnum aka aka burda kompozisyon yazacağım.
Hayır diyemedim enişteme. Öğrenmem lazım "Hayır." demeyi.
Benim 4'e giden yeğenim var, o bile benden yardım istemiyor artık, kompozisyonlarını da yazıyor, şiirlerini de yazıyor.
Ki benden yardım istendiğinde ödevi aynen yapmıyorum, yapmam da. Ne saçma.
Bir kere evet demiş bulundum.
Az önce yazdım 6 paragraf.
Bir de açıklama yazdım, kesin açıklamamı da anlamayıp soru soracak.
"Benim kıymetli hiçbir şeyim yok." gibi bir şey yazmayı düşündüm ama anlamazlar ki bunlar ne dediğimi. Neyse akılsız başın cezasını...
Hayır demeyi öğrenme çalışmalarına hız vermem lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder